Dünyaya getirirken onları, sormadık istiyorlar mı? Sorulmadığı gibi bize tıpkı. Hasbelkader geldik dünyaya ve ebeveyn olduk hasarlarımıza karşın. Kaç kişi söyleyebilir içimizden? ' hatasız yetiştirildim ben! ' Bekliyorum hâlâ, gül bitsin diye annemin vurduğu yerlerden. Karnından sıpa, sırtından sopa eksik edilmeyen annem, umarım ayaklarının altına alabilmiştir cenneti. Aksi halde ona hayatı cehenneme çeviren babamı, iyice olanaksızlaşacak affetmem. Yetiştiği, yaşadığı koşulları düşündükçe anneme kızamıyorum. Bildiği kadarıyla büyüttü dört çocuğunu. Neyse, annemi günlerce yazabilirim.
Derdim şu: Hayata tutunmak, soyumuzu sürdürmek, kemik iliği kanseri olan kardeşine ilik nakli yapabilmek, yanlışlıkla! gibi yüzlerce sebepten dolayı çocuklarımız artık dünyada. İyi eğitim almaları, iyi insan olmaları adına; yemeğini bitirmesi için, cevap verdiği için gibi eften püften sebeplerden sürekli baskı ve şiddet görüyorlar. Oysa o kadar narin ve özeller ki! Onları kendimizden uzaklaştırıyoruz. Onları birer birey olarak kabul edebildiğimizde sorun büyük ölçüde çözülecektir. Bu da basit iç güdüyle başarılabilecek bir durum değil. Akıl, ruh ve beden sağlığı yerinde insanların ebeveyn olmasının sağlanabildiği zaman daha sağlıklı çocuklar yetiştirebileceğiz. Ama şimdilik uzak görünüyor.
Ebeveynler, kendi zayıflıklarını, korkularını, eksikliklerini, endişelerini onlarla giderme hakkına sahip değildir. Bu yönde uygulanan baskının sonuca ulaşmamızı sağlaması mümkün olmadığı gibi; denemek, çocuklarımız üzerinde ciddi hasarlara yol açıyor. Gelişmeye çalışan kendi karakteriyle, ebeveynin uygulaması arasında sıkışan çocuk, bocalıyor. Bazen içine kapanıp, bazen de saldırganlaşabiliyor.
Medeni kanun gereğince; doğum, evlat edinme gibi herhangi bir yolla bizim olan çocuk, mülkümüz değildir. Doğduğu andan itibaren bazı hakları vardır.
Çocuklarımız, sadece dünyaya gelmelerine vesile olduğumuz insanlardır. Buna sebep olmak, bize onların hayatını satın alma hakkını vermez. Tam aksine yükümlülüklerini alırız.
Seher DumanKayıt Tarihi : 21.2.2010 19:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ana vede baba haklarını çok çok abartarak ön planda
tutulmasıdır..
Oysa islam dininin peygamberi olduğu kadar en büyük öğreticisi olan Hz. Muhammet çocuk haklarını
kısa ve öz sözlerle islama mal etmiştir..
Bir çocuğun ana baba üzerindeki hakkını soran bir sahabeye çocuğun kendisine ait olduğu bir hurmadan ana veya baba hangisi ondan izinsiz yalasa
dahi o çocuğun hakkına tecavüz etmiş sayılır..
Düşünün böylesi ince bir düşüncenin doktrini günümüzde ne hal almış, tıpkı anlattığınız gibi..
Her haliyle mükemmel her kelimesine harfiyen katılıyorum
bu eğitici vede öğretici eserinize vede sizin bu konudaki düşüncelerinize..
Emeğinize vede yüreğinize sağlık derken kaleminizi vede olumlu düşüncelerinizi kutlarım TEBRİKLER..
Selam vede muhabbetlerimle Allaha emanet olun..
yunus karaçöp..yudumyunus
TÜM YORUMLAR (6)