Allah’ım!
Hiç bir şey yok iken ortalıkta,
Yalnızca sen var iken ta ezelden varlıkta...
Madde diye bir şeye “Ol! ” diyen sensin,
Sen ki her bir şeyi bir lahzada yokluktan var edensin....
Elest yurdunda ruhumuza esen rüzgâr da sen...
Zaman da senin eserin, üstüne tutunduğumuz ol mekanda sen...
İlkini ve sonunu sen yarattın tüm baharların,
Sensin tek halikı apak kışların ve yeşil yazların…
Ve sensin tarlaları nimet ile dolduran, boyayan sen sarışın başakları,
Baba ve annemize bağışlayan biz afacan uşakları...
Kışları bembeyaza bürüyen vallahi sensin,
Buz gibi zemheriden, ıpılık nisanlara yürüyen aylar senin eserin,
Her yerde sen, illa sen, mutlaka sen ve yine de sensin,
Kuantik alemin her zerresinde bayrak gibi esensin.
Yemyeşil bahçemizde boy atan al güllerin ressamı,
Sevincimi yeşerten sen, bir anda siliveren tasamı,
Ve sensin süsleyeni gül, lâle ve sümbüllerin,
Tek ilâcı sensin yalnız kalan ruhlardaki kederin...
***
Allah’ım!
Sen yarattın samanyolunda gezinen kızkardeşim güneşi,
Tayların koşuşması senden ve sendendir al atların sekişi…
Sen yaldızladın köşelerini altından yıldızların,
Sen kıvırdın yay gibi kaşlarını dedemiz yaşlı ayın,
Sen var ettin uysal gezegenleri yedi kat gökyüzünde,
Ve tüm acar planetleri yüzdüren sensin kâinat denizinde...
Cıvıl cıvıl canlılarla sen donattın cihanı,
Aynı safta buluşturdun köle ile hakanı…
Sen var ettin sükûnet içinde dönen minnacık atomları,
Bir sonsuzluk içinde mütevazı yaşayan bilcümle cansızları.
Sen verdin annelere sarışın kız ve tüm esmer oğlanları,
Tepeler senin, sen çaktın yer yüzüne heyula bir çivi gibi dağları…
Nimet senden, rahmetse şarıl şarıl yağar senin yüce katından,
Merhametse bir ödül cömertlik harmanının bereket hasadından,
***
Ve Allah’ım!
Sen yarattın bu dünyada bizleri,
Sen okşattın elimize zavallı yetimleri ve ağlayan öksüzleri…
Sen döndürdün el açıp dua eden dilleri tane tane,
Her yerde sen, şu görünen cümle varlık bahane…
Evet, sen açtırdın muhtaç ellerimizi masmavi gökyüzüne,
Ve ardından rahmetini indiren sensin bu çorak yeryüzüne,
Sen, sen ve illa esirgeyen ve bağışlayan sen,
Uçan bulut, esen rüzgâr, akan su senden...
Minicik bedenleri ağlaya ağlaya sen doğdurdun Allah’ım,
Sendendir şu yeşil asmalardaki mor üzüm salkım salkım…
Ve sen var ettin beni, bizi, ağabeyimi ve ablamı,
Sen verdin bana karşılıksız o canım anam ile babamı...
Sen indirdin kitabımız Kur’anı beynimize,
Ve harf harf okumak için duaya muhtaç ellerimize...
Tüm ilminle “Ol! ” dedin, bir kez ve katı,
Bir lâhzada oldurdun şu sonsuz kâinatı…
Ve her şeyi bir anda uzaya sen doldurdun Allah’ım!
Her avuçta ulaşır şükrüm sana ve erişir bilcümle ahım…
Sen koydun sevgiyi minicik yüreklerimize,
Ve sen kenetledin Allah’ım bizleri birbirimize,
Şükür sana, hamd sana Rabbim sayısız kere,
İyi ki kurdun evini minicik yüreğime...
Bilirim şahdamarımdan da yakınsın bana,
İnanıyorum sana, inanıyoruz sana…
Ta sonunaca...
***
Kayıt Tarihi : 18.6.2008 10:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
gurbetten sılaya
selam ve dua ile....
TÜM YORUMLAR (1)