O’dur Kelâm-ı Kadim,
Yani Rabbimizin en son sözüdür O,
Özü âlemin kutlu gerçekleridir, sade hakikattir O
İnsanlığa seslenir hayatın ta içinden,
Şah damar kadar yakından kuyular kadar derinden.
Karanlıkta bir kılavuz yıldız misali kervan önünde,
Bir reçete, mutluluk reçetesi kutlu ellerinde...
O ki, Kur’an-ı Kerim,
Yani kâinatın kapanmayan gözüdür,
Özüdür, söylenmiş olan bütün kutlu sözlerin,
Manası ise ruhumuzdan çok daha derin.
Zifiri karanlıkta bile O gösterir bize doğru yolu,
Bir kolu dünyaya uzanır, ahirete uzar öteki kolu.
Yüce ve kutsal kitabımızdır o bizim,
Acımızın ilâcı, körüğüdür yeşeren neşemizin.
Uyarır ruhumuzu ilahi bir şek ile ta içinden,
En dipten kavratır hayatı, daha da derinden…
Ve en sarsıcı hâliyle gerçek olan mematı,
Bir tasviri vardır ki gerçek ve katı…
Ama ardından da sarmalar bizi bir anne şefkatiyle,
Kelime kelime o kutlu ayetleriyle,
Ve cümle cümle mübarek sureleriyle...
***
Olur a, eğer uyumsuzsak,
O’dur yaşamla ahengimizi sağlayan bağ,
Kararan gönülleri yıldızlara bağlayan bağ…
O’nu okuyan insan, düz bir yolda bulur kendini,
O’nun kutlu sesini duyan kulağın hâli,
Gül üstüne çiğ damlaması gibidir,
İnanın, O’nun sunduğu mutluluk, ebedidir.
Bahtiyarlık bir saba yeli gibi onunla gelir her zaman,
Karanlıkta kaybolmaktır onsuz geçen bir tek an.
Mesuttur aç yürekler, sade O’nun yanında,
Kurtulur insanlık ancak O’nun uzanan kollarında...
***
Hakka inananlar onunla birlik,
Evde dirlik, toplumda dirlik, dünyada dirlik…
Düzen onun dağarcığında saklı bir ankadır,
O’ndan çıkan yol ip gibi dümdüz ve yönü Hakkadır.
O’nun her bir sözü mutlaka,
İnsanlığın kulağında olmalı bir elmas küpe,
Ağaca verdiği kıymetle aynıdır verdiği incecik çöpe.
Ayrı gayrı yoktur onun satır aralarında,
O, eşit uzaklıkta canlılara da ve cansızlara da…
Kutlu kitabımızdır ki, O bizim Mutlak Hakimin sözü,
Onda saklıdır mutlu bir hayatın ölümsüz özü...
***
Ruhları parlatır her islendiğinde,
Rahmani bir cila parlar o öpülesi ellerinde…
Karanlık anlarda bunalan beyinleri aydınlatır bir bir,
Onda ne haset, ne kin ne de herhangi bir kibir…
Dün, bu gün ve yarınlarda elbet O,
Serin yüreklerimizde ilelebet O...
O başlara zebercet taçtır her zaman ve her yerde,
Aç ruhlara iksir ve ilâçtır onulmaz derde…
Her darda kalınan anda O,
Her an insanlığın yanı başında O…
İnsanlık, muhtaç bütün bir ömür boyu Kur’ana,
Sarmaşık olmalı ve sarılmalı her fert O’na…
Dol ey Kitap, dökül artık dol ruhumuza!
Vallahi muhtacız sana, billahi muhtacız sana…
***
Kayıt Tarihi : 18.6.2008 10:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!