Tıpkı benim gibi babam da,
Sıcak bir yaz mevsiminde,
Hem de bir ağustos ayının tam ortasında,
Ağlaya ağlaya doğmuş, iki gözü iki çeşme,
Yaşlı ama tonton bir ebenin yumucuk ellerine.
Kör bir bıçakla kesmişler göbeğini,
Saldırmış ve iştahla emmiş annesini.
Bebekler parmak atmış gıdısına,
Gülümsesin diye anasına.
Bir süre boşluğu tekmelemiş,
Aylarca dört elle emeklemiş.
Arara bir pürneşe, bazı bazı üzülmüş,
Babacığım ağlaya güle büyümüş.
Hapır hupur yemek yemiş.
Süt içmiş lıkır lıkır.
Tay tay durmuş duvara dayanarak.
Düşe kalka yürümüş…
***
Aradan yıllar geçmiş.
Bir ergen oğlan ki tığ gibi,
Tel tel bıyıkları çıkmış.
Boy atmış santim santim.
Derken bir delikanlı ki nah böyle,
Hayatı kavramış nasırlı elleriyle.
Bu arada bir küçük kızı sevmiş,
Ve sevgili annem ile evlenmiş.
Bir sabah bakmış ki, beyaz birkaç tel saçlarında...
Biraz hüzün bakışlarında,
Doğrusu ya üzülmüş ama olsun,
“Hayatı veren Yaradana hamdolsun! ”
Önce ağabeyimi vermiş Yüce Allah.
Onun ardından sevgili ablam doğmuş.
Bir tek eksiğimiz kalmış bu arada.
“Kimdi o eksik? ” diye sordum babama,
Dedi ki, “O da sendin tabii ki…
Çok da uzun sürmedi.
Seni de bize yolladı Allah.
Görenler dedi: Maşallah! ”
***
Kayıt Tarihi : 18.6.2008 10:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!