Binlerce bebe, bir lokmaya muhtaç
Lafla, dağ kadar pilav pişir saç
Ayaklar çıplak, baş açık, karın aç
Akıbet hep nalân bu nasıl kader
Göz açan bebe, ucunda mızrağın
İnsancıl bir silah nötron tuzağın
Görmezler bir adım öte uzağın
Zamanı hep ziyan bu nasıl kader
Tüket hep ıvır zıvır stokları
Zengin eder kartel ortakları
Fakirin yok, bir lokma ekmekleri
Harmanı hep talan bu nasıl kader
Doğurmaz kadın, erkekle savaşır
Çobansız kalır, sürüye karışır
Balo, disko, eğlencede yarışır
İşleri hep yalan bu nasıl kader
Çocuk ailenin gülü, güneşi
Hasta hal bildirmez melekler eşi
Çocuğu sevmez nonoşu, liboşu
Hanesi hep viran bu nasıl kader
Bir kısmı nasıl doğmuş, tesadüfen
Oyun oyna, her türlü honken, manken
Üstün sar, karnın doyur evvel iken
Her taraf hep yılan bu nasıl kader
Nerde insan hakkı umum bildiri
Çocukları öldür, bombala şehri
Akıbet berbat hatırla mahşeri
Her zaman hep hazan bu nasıl kader
Özüne saldır eyle kapı kulu
Durmadan karıştır dur sağı, solu
Batağa düşerde bulamaz yolu
Dağ başı hep duman bu nasıl kader
Bencil olur nesil, kör yola devam
Huzur bul içinde dinimiz İslam
Sımsıkı sarıl, ne keder, ne gam
Güven sen hep mizan bu nasıl kader
Yunus’ta dolaşır köşe bucağı
Nasip olsun, baba, ana kucağı
El bağrına basmaz yavrucağı
Yarına hep devran bu nasıl kader
Kayıt Tarihi : 31.3.2014 11:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!