kararmış defter yapraklarında adın kalır
ve aşk kendini anlatırken ulu orta
sevap dedikleri günahtır aslında
hüzün yeşili gözlerinden geriye kalan
sağ ve sol meleklerin yalanıdır bu
bu bir ferman
geceleri kefaret bırakır karanlığa
ardında yitirilenler yalan
söyle şimdi denizlerin ve gecelerin şairi
kaç kitaba sığmıştır ki ayrılık
ya da kaç ölüm yas tutmuş ömürde
çırpınan yürek değildir oysa
oysa dağlar yüce
çiğdem çiçek türküsüyle başlar güne
ve ben küfrederim
hesabım dualarda kayıp
sicilime işlenmiş bütün yalnızlık suçundan
beraat ederim
giderim sonra
yol uzun
zaman vuruyor suçunu yüzüne
dalgalar denizde yalan söylüyor
mavi değil diyor dolunay yakamoza
çarpıyor derken kayalar kıyıya
bu seferlerde yorgun düşerken yürek
ah anlamıyorsun yâr
kendini kaybederken buluyor aşkı
ve biliyorum adım söylenmiyor
bu öyle şerefsiz bir sancı
kimseler bilmiyor
bitmiş bir hesap
son bulmuş feryatlarda figanlar
vur ihanetin kamçısına sevdayı
yataklar utanmasın yine
yine kızların dili göğüslerinde
bir sevdadır gelip geçer
bilinmez yaradan yaralar içinde
ah ki ne ah
özlemin büyüsünde gözler yaşlı
zindanlara gidiyorum
haberin olsun
artık söz yenilmiş bir vuslatta
bütün yalanlar gerçek olmuş
şimdi anlat o masum masalları
bir yalnızlık varmış bir ayrılık yokmuş
gölgesinde izini kaybetmiş bir adam ile
bir kadın seviyormuş bir birini
şimdi anlat o masalları
yürekte akan kan kirli
cana bırakıyormuş acılarını
söyle şimdi gecelerin ve denizlerin şairi
neler geçip görmüştür toprak
ekerken biçtiği insanları hayatta
ve kimler gelip gitmiş ademden beri
o kadar umut
ve bir o kadar çile selzenişiyle
ben yollarda yolsuz bir yolcu
çocuklar seviyor hayatı yine
bitmezken sevdanın sonsuzluğu
Kayıt Tarihi : 6.9.2010 03:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!