Dünyadaki bütün çocukların insanca yaşamaya hakları vardır. Onlar tertemiz bir su damlasıdır. Henüz açılmamış bir tomurcuktur. Sadece Berkin değil, bu kahrolası çıkar savaşlarının, gözü dönmüş koltuk sevdalılarının (sağı, solu, ortası, yanı fark etmez) , şehvetinin cânileştirdiği tüm yaratıkların kurbanı zavallı çocuklar... Hepiniz için içim sızlıyor. Ben 21 yaşında evlâdını kaybetmiş bir anneyim. Evlât acısının derinliğini tatmış biriyim. Hiç bir anneye bu acıyı yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Irkı, mezhebi, milleti ne olursa olsun.
İnsanların görüşleri de zevkleri gibi aynı olamaz. Kimsenin kimseyi zorlamaya hakkı yoktur. Çocuklar siyasetten ne anlar? Onlar, yaşadıkları ailesinin elbette tesirinde kalacaklardır gerçekten akılları erene kadar. Benim anlayamadığım, gerek siyâsi görüşlerde, gerek futbol maçlarında insanların böyle çılgınlaşıp birbirlerini yemesidir. Aklı olan fikirleriyle çarpışır. Sonra kim, kime düşman oluyor ki bir düşünseler... Hepsinin ataları, bayrakları, dinleri aynı. Hepsi bu vatanın evlatları. Tahriklere kapıldıkları zaman, birbirlerini incittikleri zaman, böyle Berkin gibi, Burakcan gibi, daha niceleri gibi ölümleriyle dağlandıkları zaman,bu vatana diş bileyenlerin sevinçten ellerini ovuşturduklarını görür gibiyim. Neden uyanmaz insanlar? Nedir bu? Baştakilerin de, karşısında olanların da el ele verip, gönül gönüle konuşup bu vahim duruma çare bulmaları, çare olmaları gerekmez mi?
Bu vatanı kanları, canları bahasına bu günlere getiren atalarımızın, şehitlerimizin kemikleri sızladığı gibi, bugün tüm insanların yürekleri ağzında. Herkes birbirine karşı. Vatan elden gidecek, herkes koltuk sevdasında. İkiye bölünse iyi mi olacak? 'Böl, parçala'... Bunu yapmak için kolları sıvamış dış mihraklar...
Lütfen silkelensin herkes. Çocuklarımız da ölmesin. Vatanımız bölünmesin.
Benim için tüm çocuklar aynıdır. Keşke hepsini kucaklayabilecek kadar büyük olsa kollarım. Bu kirlenmiş dünyadaki kötülüklerden hepsini koruyabilecek gücüm olsa...
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Hatırladığım kadarıyla, rahmetli Mehmet Akif'in bir beyitiydi:
'Sen zanneder misin ki, benim hep elemlerim?
Heyhat! Ben, nevaib-i eyyamı inlerim'
İnsan genlerine yapışmış kin, zulüm, servet hırsı, üstünlük merakı gibi aşağılıkk duygular, Yaradanın ruhumuza üflediği sevgi ve iyilik dolu duyguları bastırdığı sürece, dünya, bu yüz kızartıcı insanlık suçlarını izlemeye devam edecek....
Acı da olsa, gerçek bu...
Duyarlı yüreğinizi ve usta kaleminizi gönülden kutluyorum,
saygı ve sevgimle efendim,
Ünal Beşkese
Toprak!
Alma anaların yavrularını
Bırak!
Analar bağırlarına bassın
Onların bağrı sıcak, sevgi,şefkat
Sen ise adı üstünde 'Kara Topraksın'
Sözlerine katılıyor,tüm bağrı yanık anaların acısını paylaşıyorum.
Selam ve sevgiler.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta