Bir Süryani köyüne geldim,yol bitti,
Bağlık,meşelik arazi,
İlerlerken anlarsınız suyun kıymetini,
Çapayla açılan kanallar,
Yağmur suyu bekleyen sarnıçlar,
Böyle devam ediyor arazi,
Patikalar bağlıyor bu köylerle İdil’i.
Süryani köyünü merkez yaptım,
Yakın bölgelere keşfe çıktım,
Köylüsüyle,öğretmeni ile konuştum,
Karalar köyünde gece yatıya kaldım.
Öğretmenini sordum,
İdil’e göreve gitti cevabını aldım,
İmamın öğretmenlik yaptığını öğrendim.
“Öğretmenlik ayrı,imamlık ayrı,”
“Sen nasıl kapatırsın bu farkı.”
Alındı söylediklerime,
“Sabah gel de gör gözlerinle.”
Köylü kıyafetli adamın cevabı.
Sabah erken kalktım,
Okul bahçesinde toplanan çocuklara baktım.
Ders zilini çaldı akşam gördüğüm imam,
Kıyafeti takım elbise,kravat,fark ediliyor intizam.
Beş sınıf bir arada,tek derslikli bir okul,
Bütün çocuklara öğretmen olarak veriyor akıl.
“Başın sıkışırsa beni ara”dedim.
Yaptığına hayran kaldım,
Süryani köyüne döndüm.
Üç,beş gün sonra bir gece yarısı,
Telsizden bana çağrı yaptı sesi,
Doğum sancısı çeken bir kadın için,
Kendi koymuştu teşhisi,
“hastaneye gitmesi gerekir”
Köyde vasıta yok,
Bir araçtı isteği.
Eşkiyanın geçiş yaptığı güzergahlardı,
Gece araba çıkarma yasağı vardı.
Bütün emirleri çiğnedim,
Arazi vitesli bir aracı silahlı muhafızlarla gönderdim.
Anne adayı Midyat’ta sağlıklı doğum yaptı,
Benim gönlüm rahatladı,
Öğretmen imamın köyde itibarı arttı.
(03 Ağustos 2006)
Kayıt Tarihi : 3.8.2006 16:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!