Çocuklar ahir ömürlerinde anne babaya ne ...

Şükrü Aktaş
180

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Çocuklar ahir ömürlerinde anne babaya neden sahip çıkmazlar?

Bazı tuzu kuru kesimlerin vücut estetikleri bozulmasın (mahremi estetik) diye özellikle sezeryan ile çocuk doğurduklarını arada duyarız. O zaman kafamda şöyle bir şey belirir; ‘Sancı çekmeden doğuran anne ile büyük bir meşakkatle bebeğini dünyaya getiren annenin çocuğuna bakışlarının farklı olacağı’ kanaati hasıl olur.
İlki bırakılan miras gibidir, har vurup harman savursan da koymaz.
İkincisi el emeği, göz nuruyla kazanılan kazanç gibidir, her dirheminin kıymeti büyüktür.
En büyük sermayemiz, kazancımız olan evlatlarımızı doğurup, dünyaya atmakla anne baba olunamayacağını bilmemiz gerek.
Çocuklarımıza vereceğimiz şeyler onun körpe belleğine işlediğimiz değerler ölçüsünde olacaktır.
Sözde uygar toplumun getirdiği bir sürü gerekli görülen gereksizleri bahane gösterip
Kültürlü çocuk telaşıyla kültür erozyonuna uğratılmış küçük bedenlerin
Anne şefkati vermeden kalbi duygulardan uzak, maneviyatsız robotvari, ruhsuz nesiller yetiştirmek zaten en büyük handikap olacaktır bizler için.
Kaybetme kaygısı olmadan, elini her uzattığında bulamama endişesi yaşamayan doyumsuz bir nesil, ne sahip olduklarını sahiplenmeyi bilir ne de elindeki değerlerin değerini…
Mevcut şeylere bırak şükretmeyi, şükretme duygusuna bile şükür gerektiğini bilemeyen, külfetsiz keyfi yaşamanın hazından, insani - vicdani tüm duyguları firarda bir neslin müsebbibi olmak istemiyorsak, bir sevdanın bile vuslat özlemi yaşanmadan anlamlı yaşanmayacağını, her şeye isyan edip şikayetçi olmak yerine, yaşanan acıların bile olgunluk verdiğini ve kişiliğimizi güçlendirdiğini öğretmemiz gerekir.

Özgüven kisveti adı altında çocuğu önü alınamayan “içine cin kaçmış” bir yaratık haline getiriyoruz.
Kendini herkesten üstün gören, kariyer için yaptığı her şeyin doğruluğuna inanan, ve sonunda asrın en amansız hastalığı olan yalnızlıkla baş başa kalıp, şizofreni, kafayı sıyıran ama sözde kariyerli bir nesil yetiştirmenin bedelini yine biz Anne Babalar ödeyecektir.
Şöyle ki;
Zamanın zaruretinden dolayı ya da başından savmak adına günün erken saatlerinde annenin sıcak sinesinden koparılıp, bakıcı anneye (paralı anneye) , verilen para ölçüsünde insaf ve insiyatifine itilen yavrularımızın, bir nevi açık çocuk hapishanesi olan kreşlerde bedeni doyurulup, ruhu aç bırakılan, akşamları geldiğinde annesinin yorgunluk bahanesiyle sinesine bastırmadığı, şefkat ile doyuramadığı, merhametten ve sevgiden uzak bir ruh haliyle büyüyen çocuklar, anne baba olduklarında, yaşlılar yurdunu anne-babaları için bırakılmaları gereken bir kreş olarak gören bencil, egoist bir nesil yetiştirdiğimizin bilincinde değiliz…
Maneviyatsız, materyalist, utanmaktan utanan rezil bir neslin müsebbibi olmak istemiyorsak çocuğun körpe belleğine verilen her şeyin taşa kazılan yazı gibi kalıcı olduğunu bilmemiz gerek…
Şükür, Sabır, Sebat, Saygı, Sevgi, Sadakat, merhamet,ALLAH ve Vatan sevgisi gibi ruhun gıdası olan ve parasız öğrenilen ama paha biçilemeyen bu değerleri o zarif ruhlarına nakşedebilirsek, çocuğumuzdan önce kendi geleceğimizi kurtarmış olacağız…

SAYGIMLA…

Şükrü Aktaş
Kayıt Tarihi : 12.11.2015 11:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Canan Akpınar
    Canan Akpınar

    Bir ağaç büyür içimizde gün gelir ormanlar olur... Atılan her tohum yaprakların yeşermesine sebep olur...Gün gelir o ağaçların gölgesinde dinleniriz...
    Çocuk yetiştirmek başlı başına bir sorumluluk... Büyüklerimiz boşuna söylememiş. 'ne ekersen onu biçersin' diye...
    Ve yarınlarda sağlıklı bireyler yetiştirmek için korkusuzca sevgi aşılamalıyız..
    Önemli ve derin bir konuda ki bu güzel çalışmanızı kutluyorum...
    Saygılar..

    Cevap Yaz
  • Meltem Ege
    Meltem Ege

    acaba evlatları yetiştirirken bizler bir yerlerde yanlışlık yapmış olabilir miyiz diye düşünmeden edemiyor insan can

    Cevap Yaz
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe

    'meyveyi ..,ektiğin tohumdan değil büyüttüğün ağacın dalından toplarsın ancak….' (c.ç)

    Nasıl yetiştirebiliyorsak., çevredeki tüm olumsuz etkilere karşı koruyucu zırhı zamanda biz giydirip zamanında da kendisinin giymesi gerektiğini öğretebilmişsek...

    Güzel ve doğru anlamlı bir deneme...
    Kaleminize sağlık sayın Şükrü Aktaş...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Şükrü Aktaş