Yüreğimizde al kan gibi ılık
Canlı canlıdır, tatlıdır çocuklar.
Sevip güldükçe renk verir çocukluk
Nazik narindir şirindir çocukluk.
Sevgimizin kalp atışı çocuklar,
Dünyamızın güneşidir çocuklar.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Ne hoş bir şiir üstad. Çocuklar dediginiz gibi varlığımızın güneşi.
Saygılarımı sunuyorum
Yıllar sonra yine görüşeceğiz sararmış resimde.
Yeniden çocuk olacağız bir gözyaşında.
Bir daha yaşayacağız eski günleri.
Düştüğümüzde yırtılan elbisemizi, kanayan yaramızı.
Yorgunluk hissettiğim için suretperest dünyadan.
Sevgiyi hissettiğim için bir resimden girdim oturdum anıların içine.
Yüreğinize sağlık
sevgimizin kalp atışı çocuklar dünyamızın geleceğidir çocuklar tebrikler hocam iyi akşamlar
Çocukluk insanın anavatanıdır demiş bir büyüğümüz, çocukluk ne kadar güzel geçerse insan büyüdüğünde o kadar güzel insan olur, keşke herkes bu şekilde sevse çocukları.. Şiiriniz çok anlamlıydı, kutlarım...
çocuk sevgisi ne yüce sevgidir...ve insanın bir tarafının çocuk kalması hala nelre kadirdir...çok güzel bir çalışmayı zevkle okudum kaleminizden...sonsuz saygılarımla...+++10 ant...
Çocuk olmak en masum yerinde durmak hayatın.....Çocukları sevmekle başlar hayat..Bu şiiriniz içimi ısıttı..Kutlarım sevgi dolu yüreğinizi..
'Çocuklar sevgiye ilgiye hasret,
Dünya varlığında kalpte hararet
Nazır’ım, çocuğa olur mu nefret,
İnce incedir şirindir çocuklar. '*****
Çocuklar ve çocukluk. Adı bile insanın kalbini sevinç ve sevgiyle titreten.
Dediğiniz gibi Nazır Hocam. Keşke esirgenip korunsa çocuklar. Nefreti öğrenmeden, sevgiyi bilse. 'Yarınımızın umudu ' olan çocuklarımıza layık büyükler olabilsek. Yalan dolanın kolkola gezdiği bu dünyda, onları kötülüklerden koruyabilsek.
Yine güzel bir şiirinizi okumaktan mutlu oldum. Kaleminiz daim olsun. Aydın 'dan Selam ve saygımla ...
Çocuk deyip umursamadan geçme dostum
Sanki meyvesiz ağacı kökünden kestim
Bir ulusun geleceğidir benim kastım
Tatlı dil güler yüzelere kurbanız biz
Çocuğun ne olduğunu, nasıl olmasın anlamak için en az Mustafa Kemal Atatürk kadar düşünmek gerekir. O'ndan başka dünyada hangi lider çocuklara bir bayram hediye edebilmiştir? +.+ Dost şairi kutluyor, başarılar diliyorum...
Benim deyerli hemşerim.
Çocukları o kadar güzel anlatmışsınızki,hakikaten insanın çocuk olası geliyor.Çocuk sevgisi İmanın güçlüğündenmiş.Çocukları çok sevenin Küçük günahları affolurmuş. Sizi tebrik ediyor RABBİMDEN cümlemizin günahlarının affını niyaz ediyorum.
Ve dünyanın umududur 'çocuk'...İçimizdeki en saf yan,geleceğimizde 'demirden temel'Tabiki bakılmalı çocuk,sevgiyle,ilgiyle ve özenle....Çiçekler gibi.
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta