Çocuktuk çocukça hayallerimiz vardı.
Yoktu bizleri sınırlayan başkalarının hayali
Parlardı her daim güneşi bile kıskandıran gözlerimiz
O dağınık saçların kirli yüzlerimizin arasından.
Çocuktuk ve çocukça oyunlar oynardık.
Yoktu oyunlarımıza bizden başka kural koyanlar
Hep cam kırıklarına çivilere gelirdi toplarımız
Gönlümüzdeki kuşlar gibi uçardı uçurtmalarımız.
Çocuktuk çocukça kavga eder ve severdik birbirimizi
Duramazdık üç dakika bile küs yine oynardık.
Annelerimizin yok seninki yok benimki tartışmasında
Küskünlük yoktu gönlümüzde huzur içinde uyurken
Çocuktuk ve çocukça resimler yapardık.
Yoktu hayallerimizi sınırlayan ambalajlı boyalar.
Kömürün karası,yaprağın yeşili yeterdi bize
Heyecanla dökülürdü tüm renkler dillerimizden.
Çocuktuk ve çocukça okula giderdik.
Etimiz öğretmenin kemiğimiz babamızındı.
Kulaklarımızda tatlı bir çekme acısı varken de utanırdık
Başımız okşanırken de,aferin derlerken de utanırdık.
Çocuktuk ve çocukça misafirliğe giderdik.
Aman aman seslerini duymadan neşelenirdik.
Somya altlarından ayakları gıdıklarken kuru üzüm yerdik.
Korkmadan geceleri saklambaç oynardık.
(09.05.2013 00:25)
Bilal AktaşKayıt Tarihi : 9.5.2013 23:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!