suskunluğumu dinliyorum ışıklar altında
omuzlarımda bırakılmışlığın yükü
zaman yerlere esir, geceler sabaha gebe
kadınım gözlerimde ayazı boğdu...
karanlık gözlerinde haps olurum,
mahzen gibi, zindan gibi
sırdır dudaklarından dökülen sözler
serseri kurşun gibi, oksuz yay gibi
saçlarının dalgalanışıdır uçsuz bucaksız okyanuslara açılan,
limanı olmayan gemiler gibi...
yüreğindeki çocuktur beni anlatan her bakışımda gözlerine,
dolunaydır seni benden kıskanan,
ışıl ışıl parlayan gözlerinle.
birde üşüyen ellerimde bulurum seni,
seni her anışımda içimi ısıtan.
karanlık gecelerimin ardında saklısın,
düşmüşüm ardına, hayalinin peşindeyim.
kurumuş güllere sormuyorum seni
papatya yapraklarından dilemiyorum.
ne musa'nın asasında ne de isa'nın nefesinde diriltmiyorum,
sana uzanmış ellerimle seni senden diliyorum.
kaç geceyi sabah ettim,
kaç sabah koynuma ayazı aldım,
kaç ayaz sensiz üşüdüm bilemedim,
anladım ki hep içimdesin çocuk yüreklim...
Kayıt Tarihi : 4.8.2007 18:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kutlarım...
TÜM YORUMLAR (3)