Ve bu günden önce bütün dünler
her şey için ben öyle matruktum.
Ne çok sevilen bir günmüş dediler
en zamanlarda bile kırgın, dargındım.
Şu etrafı saran insanlar iyi,
şu cadde,
bu meydan...
Toplu gülüyor herkes,
mutlu oluyormuş yahu
ben görmedim hiç gören söylüyor, onca insan.
Yazık ki utancım evimde dört duvar olmuş
sıvaya verilmiş ön duygular
ben odundan bir duvarmışım.
Haberim yok
ben ayak gitmez dorukların üzerinde
yüz görmez, adı konamayan bir çalı
hadde gelmemiş bir insanmışım.
Öğreniyoruz biz de; sağdan- soldan, ondan- bundan
daha da içeri; candan, kandan.
Öğreniyoruz ne halt ettiğimizi, ne ettmişiz biz hayretle.
Düşünüyorum, ne ekmeğin kavgasında vardı onlar
ne düştüğüm zamanlar, ben vurulmuşken
canımdan eksilene kan bile veren olmadı.
Civarımda gezen bu gölgeler kim?
Kimdir varıma hikayeler yazan? O sinsi düşman, bu felaket
üstüme hücum eden onca beter!
Onlar cehennem azaplarıymış, öğreniyoruz işte gafletle.
Sene 970 Karabük'te doğmuşum
babamın ekmek kavgası sürüklemiş bizi
önce İstanbul, sonra Gebze'ye.
Karma bir mahlenin çarpıklığı,
doğu ve batının kesiştiği bir yerde
Sultan Mehmet'in vefat ettiği
Çayırova denen bir işçi yurdunda
30'luk bir adam gibi büyüdü çocukluğum.
En karmaşık zamanda ve en çarpık
kavgaların en yoğun olduğu bir zaman;
duvarların kireçle yazıldığı,
toplu kavgalar ve baskınlar,
şaşkınlık ve korku ve acz içinde yokluk
ve yokluğu çiğneyen binlerce ayak!
Atılan bomba, sıkılan kurşunlar!
Seksen öncesi ben çocuktum!
Ve ben büyüdüm şimdi benden ne istiyorlar?
İnsan çocukluğundan bilir geldiği zamanı
ne harika biri denmek, sanki çok kolaydı.
Kim! Nasıl ve hangi şartın, geleni olmuş!
bu günleri gören geçseydi eğer o yollardan
anlardı ruhu olan, anlamıyor fakat can insanı.
Hiç bir zaman çocuk olamadım çünkü ben büyük doğdum
çocuk öleceğim.
Ve bu günden önce bütün dünler
her şey için ben öyle matruktum.
Kayıt Tarihi : 7.10.2014 22:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!