büyümeliymişim hem de çok büyük olmalıymışım
ne için adam olacakmışım
iyi de sensizlik ki büyümek
çocuk kalmasaydım çocukluğumda kalsaydım
nasıl bulacaktım seni…
dilersen büyüyeyim ey sevgili
sen bilirsin
bilmezler ki senin ellerinde çocukluğum…
yıllar oldu yıllar oldu ah İstanbul
kaç sevgiliyi yuttun kalabalıklarında
kaç aşkı yedin bitirdin koca koca binalarınla
senin kuşların kanatsız
senin balıkların yüzgeçsiz
ne göğün yükselmeye değer
ne denizin dalmaya değer
ah İstanbul ahh
aldın yine aşkımı
aldın yine sevgilimi
nasıl çaresiz kalıyorum sana
ah İstanbul ahh
bu kaçıncı seslenişim
bu kaçıncı şiirim sana
ah İstanbul ahh
bu son olsun
saltanatını başına yıkmadan
oligarşini yerle bir etmeden
kalelerini taş taş üstünde bırakmadan
sokaklarını caddelerini söküp atmadan
ver ver ver
bilendim iyiden iyiye
bekle beni İstanbul söküp alacağım elinden
aşkımı…
geliyorum yürüyorum çeliğin sesi yükseliyor
caddelerinde sokaklarında ey sevgili…
ne sürgünlerin yıldıracak
ne de zincirlerin tüketecek
Mazlum’un yolu yolum bitmeyecek…
karanlık sokaklarında satılan her ne zerzevat varsa
yakılacak senle birlikte karanlıklarında
korkusuzca yürüyecek kadını da erkeği de…
yedim yuttum o cümlelerini
burada yazılmayacak onlar
bir destana yakışmaz
ellerim varmaz o cümlelere
kıyamam destanıma
sen kıy kıyabildiğin kadar
İstanbul kadar
acısı da ekşisi de ben de kalsın
ne olursa olsun dilersen bırak zehirlesin
ben çoktan bıraktım
büyüyecek miyim hayır hayır
sınıf da kalmasam da sonuna kadar
kalmaya devam edeceğim çocukluğumla
çocukça çocuğum ben çocuğun olamasam da…
30/31-Temmuz-2010…01-Ağustos-2010
dehlizlerde
Kayıt Tarihi : 25.9.2019 13:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!