Çocuk Kalmış Yüreğimle Dertleşmelerim…

Çocuk Kalmış Yüreğimle Dertleşmelerim…
03.39
Uykunun beni terk ettiği şu gecede, kâğıt bulamayıp bir kitabın içine yazıyorum zavallı cümleleri,
Sonra tek başıma yaşadığım, ruhumdaki hayatlarıma soruyorum;
Soğuk bir sabahta, kap karanlık bir şehirde, kalbimin en derinlerine.
Dil üzmez kelimeler ıssız odama bir bir yankılanırken;
Hüzünbaz tükürükler dolduruyorum gözyaşı keselerime;
Akacaklarını bile bile…
Kelimelere dönüşemeyen haykırışlar damla damla göz bebeklerimde büyürken.
Gözyaşlarım taşıyor pencerelerimden…
Neden erken büyüdün çocuk…
Neden?
Sonra;
Bu şehir geliyor aklıma, yaz boyu sokaklarında dolaştığım,
Kaldırımlarını adım adım arşınladığım caddeler geliyor aklıma…
Bu şehir geliyor aklıma,
Dost denenin cellat olduğu, güneşin mum ışığında solduğu geliyor,
Elinde kalbi, cebinde namusu, aklında sus pusu olanlar geliyor, soğuk kasım akşamlarında.
Aşkını paraya tahvil edenleri, onurunu mezara gömenleri görüyorum ıssız sokaklarda.
Keşke görmez olaydım, çocuk kalaydım diyorum ıssız sokaklarda.
Meğerse herkesin tiyatrosuymuş bu şehir, herkesin en yalandan sahnesi,
Ve onun için bulunmayı beklermiş bu şehrin denizlerinde incilerin en sahtesi,
Kaldırımları geliyor aklıma bu şehrin;
Bu şehrin kaldırımlarıyla benim bir farkım yok diyorum ıssız duvarlara, sokaklara,
İkimizde başkalarının ayakları altında çiğnenir ve ikimizde şikâyet etmeyiz dimi çocuk diyorum,
Çocuk kalmış yüreğime,
İkimizde onca isyana onca ihanete onca kalabalık içinde yalnızlığa isyan etmeyiz,
En çok sevenini aldatır bu şehrin diyor içimdeki çocuk
En çok sevenini üzer hiç acımadan bu şehir
İnsanların en çok olduğu saatlerde bile kimse bölemiyor çocukluğumun yalnızlığını,
İkimizde kaderimize boyun eğmiş gibi görünür ama içten içe kaderimize kin besleriz diyor çocuk yüreğim.
Biliriz ki kaderimiz budur,
Sokaklar ben ve çocuk kalmış yüreğim,
Provası yok hayatın diye ekliyor çocuk yüreğim provası yok bu hayatın ne yeniden yaşamak mümkün, ne de yaşadıklarını silebilmek. Önemli olan, şereflice ölebilmek.
04.51
İşte Öyle Bir şey
09.11.2010