Yaşı on üç adı kadın.
Annelik duyguları gelişmeden,
Evcilik oynadığını sanan,
Sevdanın ateşi eğer
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Devamını Oku
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
toplumumuzda kanayan bir yara..ve şiire taşınan bir yaşam gerçeği...duyarlı kaleme ,şaire tşk..ve tebrikler..
' Ülkemde değişmeyen bir gerçek'
Tebrikler, kutlarım.(l0)
Aşiret toplumu olmaktan hala kurtulamamış bir millet Atam bu zor olan ve katılaşmış törelere yek vucut durmayı İlke ve inkilapları ile Başarmıştı.Biz ne yaptık hala bu acı gerçekler yüzümüze çalıyor.Birileri hala ATAMIN yoluna engeller koymaya çalışıyor kim mi onlar işte şiirde yazdığınız yobazlar çocuklarımızı hala tarlalarda ,bahçelerde köle gibi çalıştıranlar.başarılar hocam öyle güzel anlatmışsınızki dizelerde yansıdı bize..
Ülkemizin acı gerçeklerinden birine daha şiiriniz ses olmuş..Kutluyorum.
Sofrada kaşık düşmanı saydığımız.
Sürüye çoban, tarlaya ırgat.
Gece yatakta avrat olan,
Bunlar bizim kadınlarımız.
İşte bunlar bizim ÇOCUK Kadınlarımız
Kaleminize yüreğinize sağlık Tebrikler.. saygılar...
allta Doğa hanımın yazdıklarına tamamen katılıyorum
ve Nazım üstadın şu şiirinide ekliyorum sevgi yle kalın üstadım
Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta,
sanki gidenler hiçbir zaman
hiçbir menzile erişemeyecekti.
Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle
Ve onlar
ayın altında dönen ilk tekerlekti.
Ayın altında öküzler
başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
ufacık kısacıktılar
ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında
ve ayakları altından akan
toprak,
toprak,
ve topraktı.
Gece aydınlık ve sıcak
ve kağnılarda tahta yataklarında
oyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.
Ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız
şimdi ayın altında
kağnıların ve hartuçların peşinde
harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi
aynı yürek ferahlığı,
aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde
ince boyunlu çocuklar uyuyordu.
Ve ayın altında kağnılar
yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.
NAZIM HİKMET
Emeğine yüreğine sağlık Can
Evet Çocuk kadınlarımız ve o kadar çok ki özellikle kırsallarda Ha sdeğişim yok mu var ama sonu yok yine başı ezilesi çocuk kadın ben ne dersem o olacak diyen bir zat var başlarında sürekli komutlar veren o özgürlüğün ''öz''ünde bile nefes alamazlar aslında ..
Aha bak özgürsün bir elin yağda bir elin balda daha ne istersin açmısın açık mı ?!
bak erinde başında .. kadınsın sen geride kalmalısın sen konuşamassın etraf ne der yada benm adım ben senin atanınm ben ne dersem o olacak kadın ..
kadın biraz başını çıkarsa ben de insanım hak hukuk guk guk bitti yani hemen anında görüntü artık hapis mi dayak mı kötek mi ve kadından giden çocukluğunu bile yaşayamayan kadın çocuk sevinçlerine gölge olan karanlık yüzler bir değil kaç tane birden işin kötüsü son zamnalarda tv de yazılı basında bunun artık okumakla vs ..ile de ilgisinn olmadığını okuyorum yani .. yani ben hep derdsim eğitim şart ama susturlmuş o kadar çok yürek var ki öyle veya böyle .. neyse bu konuda destenler yazılır ben diğerlerini görmedim ama duydum ,izledim yada filimlere konu olanları .
birde içinde olsam yani onlara yakın şahitlik yapsam ne bileyim ya ben bu halimle bile şikayet ediyorum Ki ben konuşanım özgürüm en azından yüreğimde ne varsa dökerim bu bile bişeydir .
ya yapamayanlar ya hep susturulanlar ya sen kadınsın sus sen kadınsın gitme sen kadınsın bir adım arkamda kal sen kadınsın sana hizmet yakışır . sadece kendi değil tüm sülale sülalaesinin sülelesi ve ırgat kadın çoğu yerde bağda bahçede biraz bilinçlense de eyleme dökemez hep po korku olacak gözlerde yüreklerde kurtulsa da bunların şoku iyleşmez bir yara olarak kalacak yürekde .
bizlerde de var ama en azından topralanıyoruz . en azından kırgınlığımız kızgınlığımızı dile getiriyoruz ama onlar .. ya susturulmuş elinden herbişeyleri alınmışlar ne yapsın der susarım ben
Toplumun kanayan yarası nı şiirine konu yapmışsın sağol özellikle erkek tarafından geldiği için ben kadınlar adına teşekkür ediyorum .
Emeğine yüreğine sağlık .
Umarım en kısa zamanda kadınlarımıza gerekli
değeri, gösteririler ..
Kadın Ana'dır ya..
herşeyden vazgeçtim aslında böyle baksalar ana gibi düşünseler neyse
TOPLUM YARALARI BİR NEBZE SARILABİLSE KEŞKE OKUNAN DİZELERDE yüreğinize sağlık değerli şair
kadınlarımızın içler acısı halini cok güzel anlatmısınız tebrik ediyorum yüreginize saglık
Muzaffer Bey şiiri okurken derin bir hüzün duydum.Feodal yaşamın taa göbeğinden çıkarmışsınız şiiri.Kutluyorum sizi,tam puan.Sevgi ve saygılarımla...
Bayram Atakul
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta