Gecenin koynundan fırlayıp çıksın diye beklenir şafaklar,
Bir kızıl ata binip gelir, sağrısında sancılı düş kırıkları,
Yarınların ümitleri ipotekli, sabahın ışıkları gibi karanlığa,
Red türkülerinin olmazlar ezgisidir iki çocuğun ıslıkları.
Aklın köşelerinde tükenmez çareler üreten çile yumakları,
İki ters bir yüz, ilmekler atan sevdalı iki yaşam cambazı,
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…