Çocuk eğitiminde müziğin yeri
Müziği seven çocuk insanı sever, toplumu sever, yaşamı sever, eşsiz bir ruh gücü ve zenginliği kazanır. Temel eğitiminde müzik çocukta müzik sevgisini, öğrenme duygusunu, kulak duyarlılığını artırır.
Müzik bir güzellik ve eğitim aracıdır; insanı yumuşatarak geliştirir. Yeterli ve amacına uygun müzik eğitimi almış aydın bireylerden oluşan toplumlarda sanat, daha rahat gelişir. Avrupa’da müzik sanatının gelişmiş olması, okullardaki müzik eğitimi ve öğretimine borçludur.
Müziksel yetenek seviyeleri ne olursa olsun, her çocuğun hayatında müzik vardır ve her çocuk müzikle ilgili en az bir etkinliği yaşamına katmaktan keyif alacaktır. Bireysel olarak ya da toplu biçimde çalgı çalmak / şarkı söylemek, dans etmek, müzik dinlemek bu etkinliklerden bazılarıdır.
Çocuğu bunlardan kendisini en iyi ifade edebileceği hangisi ise ona yönlendirmek ve genel bir müzik sevgisi, beğenisi kazandırmak özellikle okul öncesinde başlanılması gereken eğitim hizmetlerindendir ve hem uzman eğitimcilere hem ailelere sorumluluk düşmektedir.
Daha fazla müzik eğitimi alan çocuklar, öğretmenleri ile daha işbirlikçi ve arkadaşları ile daha dostça ilişkiler içindedirler. Ayrıca, çocuklar birlikte müzik yaparlar ve şarkı söylerlerse, birbirlerini dinlemeyi daha kolay öğrenirler.
Okulda daha çok müzik eğitimi alan çocukların dil öğrenme yetenekleri normal eğitim görenlere göre daha çok gelişmektedir. “Müzik” ile “beynin erken gelişimi” arasında önemli bir bağlantı vardır. Bunun aksine bilgisayar dersleri, küçük çocukları düşünmeye ve plan yapmaya zorlamadığından zihinsel yapıda herhangi bir gelişmeyi sağlayamamaktadır.
Müzik öğretimine katılan ya da müzikle zenginleştirilen ortamlarda yaşayan çocuklar katılmayanlardan daha yüksek akademik başarılar elde etmişlerdir. Konsantrasyonu sağlamanın en iyi yollarından biri müzik eğitimidir. Çünkü müzik kendi iç disiplini dolayısıyla ciddi bir dikkat yoğunluğunu gerektirmekte ve yapısı bakımından sürekli bir düzen içermektedir.
Müzikle gelişen konsantre olabilme becerisi, çocuğun yaşamındaki diğer alanlara da olumlu yansıyacaktır. Kendisini müzikle (dil, hareket, müzik) ifade ederken, toplum içindeki yerini, görevlerini fark eder, iç ve dış disiplini gelişir.
Gaziantep’te 1950’li yıllarda okullarda yılsonu okul konserleri olurdu. Filarmoni derneği vardı. Viyana ve Paris gibi. Avrupa’da birçok şehirde olduğu gibi. 1958 ve 1959 yıllarında Lise 1 ve 2 inci sınıfta biz de Gaziantep’te konser vermiştik.
1959 yılı 19 Mayıs bayramında Gaziantep’te tören yapılan statta 3 keman (biri bendim), 1 akordeon, şehir bandosuna eşlik ederek 19 Mayıs gösterilerinde lise öğrencilerinin yaptıkları spor hareketlerinin müziğini çalmıştık.
Kayıt Tarihi : 10.9.2017 08:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!