Daha körpecik, Yusufçuk!
Çocuk!
Öyle ki sessiz Yusufçuk kuşu!
Ellerim şakağımda…
Uzaklara dalıyorum…
Oyuncaklar hiç bozulmadı aslında;
Ama hep dönüp durur başkalarında!
Dört yandan ıslak gölgeler düştü...
Söyle, soğuktan mı ellerin büzüştü?
Çocuk, aklından geçenleri biliyorum...
Söyle çocuk, aniden niçin ağlıyorsun?
Yoksa nedeni, son gördüklerin mi?
Hani, bu sabah dünyayı yeniden kuracaktık!
Bak!
Güneşimiz doğdu...
Toprağımı yeniden yoğurdu!
Gülümse!
Hadi, hadi artık!
Yürüyüşümüz uzun olacak çocuk!
Bize yardım edemez hiç kimse!
Şimdi, gelir Yusufçuk!
Yusufçuk, Yusuf!
Çağırıyor yusufçuk kuşu!
“Yusuf, Yusuf! ”
Ağlama, çocuk!
Rabbime…
Dilekler diliyorum!
İşte geldik...
Bizim yerimize...
İlk çimeni böyle ektik yöremize…
Hadi, gülümse; hadi artık!
Yeni dünyamız, ne güzel değil mi?
İki elimiz...
Tertemiz!
Işıltılı gözlerimiz!
Ne tatlıdır dilimiz!
Burada…
Nedir bu bağrışmalar?
Olsaydı yine burada;
Çoktan olurdu barışmalar...
Bu çocuklar, nerden geldi çocuk?
Buralar sizin, sizin artık!
Ben, gidiyorum çocuk!
Körpecik, Yusufçuk!
Buralar, size emanet!
Size kim edebilir hıyanet?
Alkışlar...
Kıkırtılar!
Özledin değil mi?
Çocuk!
Yakından söyle, bir daha söyle çocuk!
Ne güzeldi kulağıma gelen bu içten fısıltı!
Önce sandım ki inleyip ağladı tam şuranın altı!
İlk defa boynumu büküp sokuverdim kuma!
Öyle ki sıcak, sımsıcak; hücrelerim canlanacak!
Tekrar et, en son söylediğin neydi çocuk?
Gidiyorum…
“Elveda! ” diyorum!
Yusufçuk kuşu,
Nasıl geçerim?
Önümdeki yokuşu…
Sen de karanlığa kalma!
Çocuk…
Yusufçuk!
(26.03.2013 16.00-Adana)
Gönül damlalarından; teşekkür ederim...
*
Yusufcuk kuşu hep fiğandadır bülbül misali.'' Yusufumu vurdular'' diye feryat eder. Yusuf Peyğamberin kuyuya atıldıgı ana şahitlik ettikleri günden, günümüze fiğanları hep süre gelmiştir, kıyamete kadar a devam edecektir...
Yusuf küçük çocuktur, zülme, kıskançlığa maruz kalmış, kuyulara atıkmış, esir pazarlarında satılmış, köle olmuş ve Mısır'a sultan olmuştur... Sabrın, güzelliğin, dürüstlük ve doğruluğun örneğidir.,,
Bir de şairin yüreğindeki Yusuf'cuk dertleştiği, paylaştığı o çocuk...
Arif Bey Kutluyorum efendim. Anlam derinliğinde oldukça güzel bir gönül sesiydi.....Selam ve Saygımla...++ _________ Bülent Baysal
*
Bizler,
O’na emanet,
Onun emanetine kim edebilir ki ihanet.
Fısıltıların en güzeli,
İçinden süzülen gelen,
Ritmik, hayat dolu, aşk dolu ve
Alabildiğince düzenli.
Büyüdüğümü,
Büyük düşündüğümü zan ederdim.
Gördüm ki ben kilosu,
Boyu bedeni büyükçe görünen bir çocuk. __________ Necdet Erem
Kayıt Tarihi : 27.3.2013 10:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Rüyamda gördüğüm iki çocuk için… Biraz da bir efsaneye dayanır…
Toprağımı yeniden yoğurdu!
Gülümse!
Hadi, hadi artık!
Yürüyüşümüz uzun olacak çocuk!
Bize yardım edemez hiç kimse!
Şimdi, gelir Yusufçuk!
----Arif hocam muhteşem izninle sayfama alıyorum kutluyorum saygılar sunuyorum .
O güzel yüreğinizle bir çocuğun dünyaya, hayata, insanlara baktığı gibi naif, içten, samimi duygularınızı sizin şiiri yazan duygularınızla okudum. Çok başarılıydı. Kutlar daha nice başarılı çalışmalarda buluşmak niyetiyle. Saygılarımla. Ant++
Ama hep dönüp durur başkalarında!
Dört yandan ıslak gölgeler düştü...
Söyle, soğuktan mı ellerin büzüştü?
Çocuk, aklından geçenleri biliyorum...
Söyle çocuk, aniden niçin ağlıyorsun?
Yoksa nedeni, son gördüklerin mi?
Hani, bu sabah dünyayı yeniden kuracaktık!
Bak!
Güneşimiz doğdu...
Toprağımı yeniden yoğurdu!
Gülümse!
Hadi, hadi artık!
Yürüyüşümüz uzun olacak çocuk!
Bize yardım edemez hiç kimse!
Şimdi, gelir Yusufçuk! ..yüreğinize sağlık,kutluyorum...saygılarımla.
“Elveda! ” diyorum!
Yusufçuk kuşu,
Nasıl geçerim?
Önümdeki yokuşu…
Sen de karanlığa kalma!
Çocuk…
TÜM YORUMLAR (41)