Çocuk Şiiri - Eyüp Irmak

Eyüp Irmak
9

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Çocuk

Soğuk
Kar
Deprem
Üşüyen çocuk,
Belki anlamı yoktur bunların deniz kenarında bronzlaşmakta olan bir insan için.
Benim anlamlandırmam ve acıyı hissetmem için fotoğraftan gördüğüm yetti. Burda suçsuz olan tek kişi üşüyen çocuk, o sebep olmadı yalnızlığına onu yalnızlaştıran soğuk, kar ve depreme.
Suçu üşümek ve çocuk olmaktı, gözlerindeki ışıltılar bile bir umut ihtimaliydi.
Kendisini suçlu hissediyordu olanlardan, ama suçlu olan büyükleriydi ve olanlara isyan eden de onlardı.
Beyaz; huzur, barışta mutluluk demek, ama hiç öyle görünmüyordu bembeyaz karla kaplı dünyada çocuk.
Karın üzerinde ekmek arası olmayan bir ekmeği ısırmaya çalışıyordu üşüyerek.
Onun bir suçu yoktu, ama kendisini suçlu hissediyordu olanlardan ve bu acıyı ceza olarak kabullenmişti.
Annesi ve babasının isyanlarının sonuşsuz kalacağını üzülerek izliyordu. Çünkü deniz kenarında güneşlenen insanların bu isyana duyarsız kalacağını biliyordu. Asla onların çığlıklarını duymayacaklardı.

Koşuyordu çocuk bir isyan mıydı yoksa sıcak deniz ülkesine mi koşuyordu o da nereye koştuğunu bilmiyordu.
Bir an durdu. geçmişinden ve anavatanından uzaklaşmayacağını o da anladı.
Annesine ve babasına isyanın sonuçsuz kalacağını öğrenmeliydi. Daha çocuktu o, ama olanlar onu olgunlaştırdı bir oğretici oldu çocuk.
Çocukluğunu yaşamalıydı, çocuk kalmalıydı. Bulutların arkasında kaybolacak kadar uzun ipli uçurtması ve hiçbir zaman eksilmeyen bilyeleri olmalıydı.
Eksik bilyelerle başlamıştı hayata çocuk. Hiçbir zaman tamamlanmayacaktı bilyeleri her zaman eksik kalacaktı.
Annesi ve babasının isyanlarını anlamak, daha önemliydi eksik bilyelerinden ve hiçbir zaman bulutların arkasında olmayan uçurtmasından.
Bu acıyı, sızıyı ve çocuğun direncini yüreğimde hissedince aklıma Yunus Emre'nin dizeleri geldi.
-Yaratılanı severim
Yaradandan ötürü

Ben dizeleri değiştirme ihtiyacı duydum çocuğun acısından sonra
-Yaradılanı severim
Yaradana rağmen
Çocuğun suçu değildi kar, soğuk, deprem
En önemlisi suçu çocuk olmak olmamalıydı ve çocuk olduğu için hep cezalandırılıyordu.
Cezası kardan adam yapmak olmalıydı. Cezası karlı havada sımsıcak evinden penceresine konan kuşu izlemek olmalıydı.
Tamamlanmış bilyeleri ve uçurtması olmalıydı. Çocuk kalmalıydı hiç büyümemeliydi.
Ama hiçbir zaman öyle kalmadı.
Çünkü yaradan kendisinden krallar yaratmıştır acılara biber püskürtmek için.
Terzi olmuştu yaradan.kendisinden yarattığı krallara acı çekmemeleri için kıyafetler dikmişti ve kiyafetler içinde cellat olmuştu krallar.
Kralların, çocuğa acı çektirmeleri yaradana bir hediyeydi.
Bunun karşılığında krallar yaradan tarafından ödülleniyordu. Ödülü de tanrı diktiği kıyafete aksesuar yapıştırıyordu.
Aksesuar her zaman yıldız olurdu. Kralların çocuğa acı çektirmenin ödülüydü, hiçbir zaman parlamayan ve her zaman aksesuar kalan.

Gözyaşları içinde büyüdü çocuk avucunda hiçbir zaman tamamlanmayan bilyeleriyle.

Eyüp Irmak
Kayıt Tarihi : 13.4.2007 23:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Masum Elmas
    Masum Elmas

    '-Yaratılanı severim
    Yaradandan ötürü

    -Yaradılanı severim
    Yaradana rağmen'

    Bence 'Yaradılanı severim
    yaradılana rağmen' diye yazmak istedin herhalde :) Zira o ödülleri yaradılanlar birbirlerine takarlar, yaradan değil!

    SEVGİLER...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Eyüp Irmak