Çocuklar oynarken neşeli sesleriyle,
Mızıkacılar geçiyor sokağın başından
Canlı ve hareketli tramvay gölgesinde
Bir el uzanıyor alabildiğince.
Gayri sevinçli, acemi bir el.
Aniden siren sesleri duyuluyor,
Belli ki sevinçli el yerde yatıyor.
Makinist bir hayli hiddetli,
Bir haylide şaşkın yapabildikleriyle.
Kalabalık doluşuyor,
İstiklalin tam göbeğinde.
Bir taraftan sinek vızıltısı sesler,
Bir taraftan da gayri meraklı gözler
Herkes şaşkın, herkes tedirgin.
Yapabildikleri bir şey yok alabildiğince.
İçlerinden bir çocuk sesi geliyor,
Anne anneciğim diye.....
Üç beş gayri kendinden emin,
Gayri basamakları derin
Hür uzanıyor çocuğa.
Bu kez suskunluğu ambulansın sireni bozuyor
Hayli yorgun, bir o kadar da gecikmesiyle.
Karga tulumba çocuğu bindiriyorlar
Sanki 50 kiloluk çuval sırtlıyorlar.
Ambulans hareket ediyor,
Kalabalık göz arkasından gidiyor.
Kimliği meçhul çocuğun,
Yerde bıraktığı bir simidi
Birde çorapsız yırtık ayakkabıları.
Giden çocuğun ardından birisi sinirli,
İyi ki çarpıldı diyor velet,
Gözler sesin geldiği yöne dönüyor.
Adam devam ediyor kayıtsız söylemlerine.
Anlatılanlara göre çocuk tinerciymiş,
Yol kesiyor, haraç istiyormuş.
Böyleler yaşamamalıymış falan da filan.
Kabahatli besbelli yine çocuk çıkıyor.
Ayağından çıkan yırtık pabuçlarıyla.
Sorgulamıyorlar sireni,döneni.
Sadece çocuk sorgulanıyor,
Gayri bitmiş,gayri savunmasız haliyle.
Kimse demiyor ki,
Yaşı ya on üç, ya on beş olan çocuğun arkasından.
Bize ne oluyor diye......
Kayıt Tarihi : 18.12.2006 02:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!