Çobanla Bülbül Şiiri - Yorumlar

Ziya Gökalp
17

ŞİİR


393

TAKİPÇİ

Çoban kaval çaldı,sordu bülbüle:
“Sürülerin hani,ovan nerede? ”
Bülbül sordu,boynu bükük bir güle:
“Şarkılarım hani,yavrum nerede? ”

Ağla çoban ağla.Ovan kalmadı.
Göz yaşı dök bülbül,yuvan kalmadı.

Tamamını Oku
  • Mehmet Yücedağ
    Mehmet Yücedağ 11.09.2009 - 17:32

    Ziya Gökalp'in bence hiç bir şiiri vasatı aşmamıştır nitekim bu şiir de öyle... üreten bir sanatçı olması hasebiyle saygım var kendisine... saygıyla Mehmet Yücedağ

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 11.09.2009 - 16:09

    Bilgi yarışmasına(!) hoş geldiniz baylar,bayanlar!
    Haydin Yeni yarışmamız başlıyor(!)
    Hepinize kolay gelsin(!)
    Birinciye,Bir bravo,aferin,
    İkinciye; eyvah ikinciye hangi ödülü vereceğimizi unuttuk(!)

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 11.09.2009 - 15:43

    Pehlül değil Behlül!
    Sorularınıza cevaplar en makul ve en ilmi şekliyle verilmiştir efendim!
    Cevaplardaki nokta ve nükteleri,ehl-i ilim,ehl-i irfan ve ehl-i insaf gayet güzel anladı.
    Anlamak istemeyenden daha kötü bir dinleyici olamaz!
    Herkese Hayırlı çalışmalar.

    Cevap Yaz
  • Nurgül Yenigün
    Nurgül Yenigün 11.09.2009 - 15:18

    kutluyorum

    Cevap Yaz
  • Kamil Durmuşoğlu
    Kamil Durmuşoğlu 11.09.2009 - 15:15

    Günün şiirinde; kendi çapımızda eksik, gedik olanları açıklayarak önerilmizi, dilek ve temennimizi de yazarak yorumda bulunduk.
    Arkasından diğer yorumcuların düşünceleri neymiş, bu şiir ve Ziya Gökalp hakkında kim ne söylemiş diye merak ederek başkalarının yorumlarını okuduk.
    Ne yazık ki pek fazla yorum bulamadık. Kimi din adına kendini fetva makamı yerine koyarak cahilliğini sergilemiş, kimi tırnağının karası bile olamayacağı Merhum şair,yazar, düşünür, sosyolog Ziya Gökalp'e ''ırkçı'' yaftasını yapıştırarak yürekleri ve dillerinde biriktirdikleri lağımlarını klavyeleri aracılığı ile buralara dökerek pislemiş.
    Bazı malum şahsiyetlerin Ziya Gökalp'i, Mehmet Emin Yurdakul'u, Mehmet Akif'i Fazıl Hüsnü Dağlarca'yı, Yahya Kemal Beyatlı'yı ve Ulus olmamıza katkı sağlayan diğer bir çok yazar ve şairi ve hatta Tarihin kaydettiği en büyük Türk Milliyetçisi Ulu Önderimiz Atatürk'ümüzü sevmelerini elbet beklemiyoruz. Ancak, bu ülkenin vatan, üstünde yaşayanların ulus (millet) olmasında pay sahibi olan herkese saygı göstermelerini, saygı göstermeseler bile en azından SUSMALARINI bekliyoruz.
    Bu mübarek zamanda bu alan hırlaşma yeri olmasın.
    Selam olsun Şaire. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 11.09.2009 - 15:06

    Kulaklara küpe olacak kadar değerli sözleri olanları takdir ve tebrik eder, o veciz hakikatleri maal iftihar kulağımıza küpe ederiz!
    Herkese hayırlı çalışmalar.

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 11.09.2009 - 15:01

    Sayın Kemal İspir'e;
    Kemal bey mevzu saptırmakta ve kafaları karıştırıp işin içinden laf canbazlıklarıyla sıyrılmayaçalışmakta ve topu başkalara atma gayretlerinde gerçekten üstünüze yoktur!Bravo (!)Kemal beye.
    Madem islami kültürünüz o kadar genişte ne diye Allah resulü(sav)nün en az bilinen bir hadisini bilmenize rağmen ve imam-ı gazali ve Abdul kadir Geylani hz.lerinin hayatlarından entersan kesitler aktarmanıza rağmen,O yüce resulün hayatındaki evlilik seyrini ve hikmetlerini bilmezlikten gelerek yeni bir tartışma başlatmaya çalışıyorsunuz?
    Peygamber efendimiz(sav) sizin bahsettiğiniz hadislerinde o manayı kastetmemiştir.kendi nikahlı eşlerine olan sevgisini kastetmiştir.hayatında bir kere harama kasten bakmayan ve bakılmasınıda yasaklıyan bir nebiden böyle saçma bir fiile tevessülü teşvik etmesini nasıl beklersiniz?
    'Güzele bakmak sevap' sözü kime aittir ki bunun ayet veya hadis gibi lanse ediyorsunuz?
    Güzel deyince, siz sadece kadınlarımı anlıyorsunuz?
    Kainattaki her yaratılmış mutlaka güzel ve özeldir.bu ya zahiren öyledir veya mana ve yaratılış hikmeti cihetinden öyledir.bu sözünüz bir vecizeyse,o güzelleri tedkik ve taharri manasında söylenmiştir!yoksa' onun bunun mahremlerinin mahrem yerlerini rötgenle' denmek istenmemiştir!
    Lütfen bu hususları bilmeden hoş mevzulara nahoş manalar yükleyip milletin kafasını karıştırmayın.
    Yukarıda verdiğiniz imam-ı gazali ve şeyh Abdul kadiri Geylani hakkındada daha geniş bilgi sahibi olmanızı öneririm.onların hayatların sizin anlattığınız birer özel sahneden ibaret değildir. devamlı münzevi yaşayan alim ve velilerin onca talebesi ve müridi nasıl oldu?
    Herkese hayırlı çalışmalar.

    Cevap Yaz
  • Kamil Durmuşoğlu
    Kamil Durmuşoğlu 11.09.2009 - 14:45

    Zşiya Gökalp'in buraya asılan şiiri malesef aslına uygun değil. Şiir zaten 6+5 hece ölçüsü tekniği ile yazılı olduğu için yanlış yeleri adeta bağırıyor.
    Bu yanlışlıkları ortaya koyacak olursak:
    Dördüncü dizedeki ''yavrum'' sözcüğü yerinde ''yuvam'' sözcüğü olması gerekiyordu. Zaten hece ve kafiyeli şiir tekniğine göre ikinci ve dördüncü dizelerin sonundaki ''nerede'' sözcüğünün önündeki sözcükte uyak aranması gerekiyor. Oysa ''nerede'' sözcüğünün önündeki !!ovan'' ve ''yavrum'' sözcükleri uyak oluşturmamakta. Zaten şiirin orijinalinde de ''nerede'' sözcüğünün önündeki sözcüklerden birisi ''ovan'', ikincisi de ''yuvam'' sözcükleridir.
    On birinci dizenin aslı da;
    ''Çalış çoban, çalış! kurtar öz yurdu'' şeklindedir. Zaten şiirin kafiye örgüsünde tercih edilen tekniğe göre on bir ve on ikinci dizelerin birbiriyle uyak oluşturması gerektiğine göre buradaki yanlışlık ta adeta sırıtıyor.
    Oysa şiir o kadar güzel ki.

    Şiirin aslını site yetkililerinin düzeltmesi dileğimle buraya asıyorum.



    OBANLA BÜLBÜL


    Çoban kaval çaldı, sordu bülbüle:
    “Sürülerin hani, ovan nerede?”
    Bülbül sordu, boynu bükük bir güle:
    “Şarkılarım hani, yavrum nerede?”

    Ağla çoban, ağla! Ovan kalmadı.
    Gözyaşı dök bülbül, yuvan kalmadı.


    Çoban dedi: “Ülkeler hep gitse de,
    Kopmaz benden Anadolu ülkesi.”
    Bülbül dedi: “Düşman haset etse de,
    İstanbul’da şakıyacak, Türk sesi!”

    Çalış çoban, çalış! Kurtar öz yurdu!
    Şâirlerden topla, bülbül bir ordu!


    Çoban dedi: “Edirne’den tâ Van’a
    Erzurum’a kadar benim mülklerim!”
    Bülbül dedi: “İzmir, Maraş, Adana,
    İskenderun, Kerkük en sâf Türklerim”

    Sarıl çoban sarıl! Mülkü bırakma!
    Yâd elinde, bülbül, Türk’ü bırakma!


    Çoban dedi: “Sürülerim hep kaçsa,
    Birim sürüm var, kaçmaz, adı Türk ili!”
    Bülbül dedi: “Şarkı ölsün, yok tasa;
    Türkülerim yaşar, söyler halk dili!

    Yalvar çoban, yalvar! İlin kurtulsun!
    Dile Haktan, bülbül, dilin kurtulsun!

    Türklük bilincini, birliğimizi ve beraberliğimizi oluşturmada büyük katkı sağlamış yazar, düşünür, sosyolog, şair, büyük insan Ziya Gökalp'i rahmetle anıyor, ruhunun şad, mekanının cennet olmasını diliyor, şiirini (yanlış da olsa) günün şiiri köşesine asan seçici kurula teşekkür ediyorum .

    Cevap Yaz
  • Fazlı Humar
    Fazlı Humar 11.09.2009 - 12:50

    o en güzel,
    kırmızı beyaz...
    o en güzel ,
    volkan gibi, duruyor hürriyetim...
    o en güzel yoksulluğum...
    her geçen gün
    büyüyor, büyüyor içimde vatan...
    ....................................
    her daim aşk ile...kızıldeli...aşk ile...

    Cevap Yaz
  • Oğuz Düzgün
    Oğuz Düzgün 11.09.2009 - 12:34

    Şâirin şiirlerinde, yazılarında gerçekleşmesini istediği pek çok ideal, her ne kadar olumlu ya da olumsuz sonuçlar doğurmuş olsa da, gerçek olmuş. Demek ki, idealinizdeki dünyanın varlık sahnesine çıkmasını arzu ediyorsanız, o amaç uğruna çalışacak, yazacak ve çizeceksiniz. Yazılarınız bir gün geleceği doğuracaktır. Şiir çok da ahenkli bir şiir değil ama şairin diğer bazı şiirleri (fikir yazıları?) hatırlandığında onların yanında biraz ahenkli duruyor. Tabii ki şiirdeki fikirlerle ilgilenmiyorum. Sitemizde çok çeşitli yorumlar var ve farklı dünyaların insanları edebiyat ortak paydasında buluşabiliyorlar. Ancak bazı yorumlarda insan onur ve haysiyetine hakarete varan ifadeler var. Kendi değerlerinizi elbette öveceksiniz ama başkalarının inançlarına, değerlerine hakaret etme özgürlüğüne kimse sahip değildir. Buda heykellerine, İsa ikonalarına hakaret etmek nasıl insanlık suçuysa, Müslümanların Allah'ına ve İslami değerlere hakaret etmek de o derece insanlık suçudur. Burayı şiir yorumlama alanı olarak değil de, her fırsatını bulduğunda ideolojisini, siyasi fikirlerini -ama başka fikirlere her türlü hakareti ederek- duyurma hatta başkalarına aşılama, başka inanlıları psikolojik baskılarla sindirme, asimle etme platformu olarak görenler var mıdır aramızda bilmem? Neye inanıyorsanız inanın ya da inanmayın, milleti güdülecek koyunlar olarak kendinizi de her şeyi bilen çobanlar olarak göremezsiniz. Lütfen artık. Türkiye demokratik ve özgür bir ülke olacak. Alevi, Kürt özgür yaşayacak, solcu özgür olacak, Kemalist hür yaşayacak, ateistler de istediklerine inanacak ya da inanmayacak vd.. Benim arzu ettiğim dünya bu. Ancak bu dünyada dindarlar da şereflice, namusluca ve insanca yaşayacak. Aynı bahçede yaşayan onlarca çeşit hayvan ve bitki nasıl bu koca dünyayı kendi özgürlük alanlarını muhafaza ederek paylaşıyorlarsa, bizler de öyle özgürce, birbirimize müdahele etmeden yaşayabiliriz. Şiddete bulaşmayan herkes özgürlüğü iliklerine kadar hissetmeli. O zaman bu paylaşamadığımız dünyanın hepimize yettiğini göreceğiz. Belki de o zaman, en masum fikir ifadelerine bile hakaret dolu ifadelerle saldırmayız. Fikrimizi özgürce beyan eder, saygılıca karşı tarafı ikna etmeye çalışırız ama bizim gibi düşünmeyenlere iğrenç ifadelerle saldırmayız. İnsana hem de Edebiyatçı İnsana yakışan bu. Biraz daha saygı, sevgi, biraz daha nezaket lütfen. Zaten şiirlerimiz, yazılarımız, fikirlerimiz insanlık arenasında yarışıyor. İnsanlar kendilerine uygun olan ne ise, onu alacaklar ve ona gereken değeri vereceklerdir. Bunun haricinde birbirimize, fikirlerimize saygıyla yaklaşmamızın toplumsal barışı sağlamak açısından ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyoruz. İşte hakaretler, saygısızlıklar bu barışı bozan, savaş fitilini ateşleyen tehlikeli tohumlardır. Geleceğin barış dolu dünyasını inşa etmek için sevgi, saygı tohumları ekmek daha mantıklı değil mi?

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 50 tane yorum bulunmakta