Bir çoban yaşardı dağların en tepesinde.
Aşıktı doğaya Rabbimin yarattığı herşeye.
Yanık türküler çalardı kavalıyla sevgiliye.
Akardı gözyaşları, aldırmaz çalardı yine.
Aşıktı köyün en güzel kızına, deliler gibi.
Yanıyordu için için, aklında hep sevdiği.
Dolaşırdı dağ tepe demeden bütün gün.
Aşkını dağlara haykırırdı.. duy sesimi.
Ben aşkından yandım oldum bir deli.
Çılgınlar gibi sevdim sense habersiz.
Varmazsın ki bana, ben neyim ki.
Ben bir çoban, sense hûri güzeli.
Ey dağlar ben yandım kavruldum bu aşkla.
Bu yürek yangını nasıl söner anlatsana.
Ses ver bana, duyur artık sesini.
Yandım yandım anam ah bir duysana.
Kavalı elinde, bir türkü çalıyordu yanık yanık.
Çağlayanlar gibi akıyordu gözyaşları bedenine.
Aşk sarmış ruhunu aklı, fikri sevgilide.
Ey aşk neydi derdin esir ettin beni kendine.
Yine otlatıyordu koyunları, yanık türküsüyle.
Gelmişti uçurumun kenarına olmamıştı farkında bile.
Bir anda bitmişti ömür, sevgisi de içinde.
Bulmuşlardı çobanı, uçurumun dibinde.
Tek başına bir yaşamdı hayatı çobanın.
Yalnızlık arkadaşı, birde gönlündeki sevgili.
Düştüğü dağın doruğuna yaptılar mezarını.
Ziyaretçileri okadar çok ki erenlere karıştı çünki.
Ey aşk, yerleşiyorsun insanların kalbine.
Deli ediyorsun onları, kavuşturmuyorsun bile.
Sen den çektiğimizi kimseden çekmiyoruz böyle.
Uğrama artık sevenlere, sen de git istediğin yere.
Kayıt Tarihi : 16.10.2006 21:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Menekşe Gülay](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/10/16/cobanin-aski-2.jpg)
valla masal tadındaydı..bu tarz şiirleri çok seviyorum..kalemine sağlık bitanem...
TÜM YORUMLAR (16)