Çoban Kızın Türküsü Şiiri - Ahmet Hanif ...

DEDEYİ KORKUTAN HİKAYELER

ÇOBAN KIZIN TÜRKÜSÜ

Ben miyim otobüsün içinde yoksa otobüs mü etrafımı çevrelemiş? Yumurta mı civcivi çıkarmış yoksa civciv büyüyünce mi yumurtlamış? Aslında hepsi aynı şey…
Mühim olan saat gece yarısını vurmadan balodan tüyüvermek…

* * *
atların binek olarak kullanılamadığı dolayısıyla arabanın icat edilmediği yıllardı. Yani fi tarihinde dokunmuştu sihirli değnek talihli kıza. Kız totoda 15’i tutturmuşçasına; veya cüzdanını sıfır zamanında, yıkamak için, çamaşır makinasına atacağı pantolonunu son bir kez yoklarken cebinden 10 ytl. çıkmışçasına sevindi ve şemmamme oynayarak yumruk şov yapmaya başladı, yırtık ve pasaklı elbisesiyle.
Tabi o yıllarda şoförlükte yoktu ehliyet almak içinde kasaba veresiye yazdırılmıyordu.
Saat 21’ vurduğunda kız son bir hamleyle giyinmişti elbisesini; ama bir buluşa ihtiyaç vardı ve araba işte o an icat edildi bal kabağından. Araba icat edilmesine edilmişti de şoför koltuğuna kim oturacaktı, bir kobay lazımdı. Ve tarihi masala dayalı köklü mesleğin kemirgen neferi fare, kobay olarak ilk kez orada kullanıldı. Ehliyet cadının elinden alındı hiçbir rüşvet verilmeden. Çünkü cadı o yıllarda cadılar ülkesinde kasap dükkanının yanında uçan süpürge imalathanesi açmış dürüst ve saygı değer bir esnaftı.
* * *
mutluluğun vermiş olduğu sarhoşluk kadeh kadeh * kımızla birleşirken zamanın akıntısında kendini unutmuş olarak bulmuştur çoban kız. Biran gözü saate takılır ve sessiz geminin son sefer saatinin gelip çattığını fark eder. Sarhoş kafasına bir leğen dolusu su boşalmışçasına irkilir ve olanca hızıyla balodan tüyüverir.
* * *
ayağının kapı eşiğine takılacağını ve ayakkabısının çıkacağını ta baştan yazmıştır yazar ve öylede olmuştur bütün çizgi filmlerde.
Ama yazılmayan tek bir şey vardır. Her şey eski haline dönerde neden kızın yaşadıkları hiç eskimez ve yürek yakıcı kıvamda tazeliğini korur?
Yürekten…
Kırılmaz, paslanmaz, deforme olmaz,sevgi müddetince tazeliğini koruyan bir çift yürekten; oğlanda kızı sevmiştir de ondan.

“bir yürek gitse de uzaklara kalbi atmasa da toprağın yaptığı basınçtan, toprağa basınç yapan, kahrolasıca, adımları atan diğerinin yüreği O’nu hep sevecekte ondan ”

*göçebe hayat süren türkler avrupadan geçerken milli içecekleri olan kımızı avrupalıya tanıtmış ve sevdirmiştir.