Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
Ey suyun sesinden anlıyan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi.
Gönlünü Şirin'in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgil arkadaşlar,
Bazı adi insanlar, sayfama girip, şiirlerimi sayfasına alıp, işine gelmryince silen şerefsizler, benim arkadaşım olamaz. [[[Bu mu onların şiir anlayışı? Lafım onlara, siz şairlere değil, süprüntü bile olamazsınız. Yazıklar olsun size. Siz istiyorsunuz ki, Hasan Buldu, bize yağ çeksin. Yok öyle bir şey. Beni ya böyle kabul edersiniz, Ya da verdiğniz bütün puanlarınızı sayfalarımdan silersiniz.
Anlayan anladı...
Ben buyum. İsteyen sever, isteyen sevmez. Kimse de puan vermesin, antolijine de almasın, yorum yazmasın, beni kimse listesine almasın. Alırsa da ve şiirlerime yorum yazarsa da benden karşılık beklemesin.
Sevgi vesaygılarımla.
Naci Kasapoğlu'nun üyeliğini pasifleyenler bir cevap vermelidirler zaman sarrafı'na, bana da tabi..
SİTE yönetimine !!!
Etik değil, doğru değil ve yanlış payı bile yok ..! ayıp, yazık size ..!
Cin olmadan adam çarpmaya kalkanların sonu hep hüsran oldu bu memlekette ve kimse sahipsiz değil, unutmayın ki kimsesi olmadığı için değil, kimsesi olduğu içindir bu sahipleniş !!!
Ve bulunmaz hint kumaşı değildir bu küçük dünya, aslında ticari bir pazardır sizin için ve pazarınızdan müşteri çalabilecek kadar kabiliyetliyim ..!
görmezden gelin ama akıllı olun, mutlaka devşirin okuduklarınızı beyninize ...
başka türlü bir halt olmayacak sizden ...
yazık, çok çok ve çok yazık !!!
(bu muazzam şiiri kirlettiğim için önce okuyanlardan ve sonra tüm antoloji üyelerinden özürdiliyorum ! )
Hak Şahini Denen rümuzlu, adam, misyonerlik yapmak istiyorsan, kendine başka site seç. Bu site san'at sitesi, propaganda sitesi değil. Lütfen sayın site yetkili,leri, Bu gibi, görüşlere sitenizde yer vermeyin.
Saygılarımla.
faruk Nafiz Çamlı Bel'in bu şiirini ilkokulda öğretmenlerimizden birisi bize okumuştu; şimdi adını hatırlamıyorum, o zaman bu şiire hasta olmuştum.
Faruk Nafiz Çamlı Bel'in 'Han Duvarları' adlı şiiri de ayrı bir olay. Bu iki şiiri de ilkokulda okudum.
İkisi de harika şiirler.
Rahmetliye,bize böyle şiirler bıraktığı için teşekkür edeim.
Sayın naci Kasapoğluna gelince; kendisini her ne kadar sevmesem de, pasiflenmesine karşıyım. Umarım yönetim en kısa zamanda, aktif hale getirir.
Saygılarımla.
kim bilir kaç yanık yüreği kandırdın sen
çoban çeşmesi
kimbilir hangi ağlayan gözleri andırdın çoban çeşmesi
eyvallahh
saygılar
Çoban çeşmesi dağlara, lisan-ı mahsusuyla yaratıcının emrine amade bir nimet olduğunu bu husustan insan,cin ,hayvan,nebat hiç kimsenin gaflet etmemesi gerektiğini bilhassa şuur sahibi insan ve cinlerin şükür ve taatlerini daha külli manada yapmaları gerektiğini söylüyor!
Bak şu çaylara,çeşmelere,ırmaklara! kaynamaları,akmaları, nebean etmeleri tesadüfi değildir. Onları küçücük hacimli tepeciklerden büyük debilerle kaynatıp akıtan kudreti, keremi, ganiyy-i mutlakı düşün ona ibadet ve taatle teşekkür et!
Suyun sesini duyabilendir şairin en keşfedilmemiş yanı...
Ustaya SAYGIYLA....
İnsanların görüş ve düşüncelerini açıklayıp haklarını savunmaları ve eleştirilerde bulunabilmeleri, demokrasinin bir gereği olduğu gibi, aynı zamanda bir temel insan hakkıdır da. Bu durum, Anayasa ve yasalarla da teminat altına alınmıştır. İnsanların bu temel hakkı, geçerli bir gerekçe olmaksızın engellenirse, kim olursa olsun, herkes demokratik tavır koymalıdır. Çünkü bugün birinin başına gelen yarın başkalarının başına da gelebilir. Ben, kınıyor ve böyle durumların bir daha vuku bulmamasını temenni ediyorum!
Bu şiir ile ilgili 62 tane yorum bulunmakta