Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi.
Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi?
Gönlünü Şirin’in aşkı sarınca,
Yol almış hayatın ufuklarınca;
O hızla dağları Ferhat yarınca,
Sokakta karşılaştım.
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
Devamını Oku
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
Bende aksini iddia etmedim üstadım, altta gerekli notu düştüm zaten
Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
Ey suyun sesinden anlıyan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi.
"Göynünü Şirin'in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca,
O hızla dağları Ferhat yarınca
Başlamış akmağa çoban çeşmesi..."
O zaman başından aşkındı derdi,
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi.
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi.
Vefasız Aslı'ya yol gösteren bu,
Kerem'in sazına cevap veren bu,
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu...
Sızmadı toprağa çoban çeşmesi.
Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda,
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda,
Ateşten kızaran bir gül arar da,
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi,
Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar,
Tarihe karıştı eski sevdalar.
Beyhude seslenir, beyhude çağlar,
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi...
Rahmetli F.N.Çamlıbel in unutulmaz şiiri.
Aklımıza düşündüğünüz için
Varolun
Ustanin guzel şiirini hatirlattiginiz için çok teşekkür ederim
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta