Gece
Kış,
Ayaz
Göz alabildiğine yıldız gökyüzü
Sessizlik inanılmaz.
Aşağıda,
Orman,
Ve kar;
Beyaza bürünmüş çam ağaçlarında
Çoban ateşleri yanar.
Bir ev;
Yanı başında ormanın
Bitişiğinde ahır
Ağanın.
Çobanı koyunların; bir kadın ve çocuk.
Çocuk;
On üçüne varmadı daha
Gözleri boncuk boncuk.
Adı Alişan
Sırtında eski bir kazak
Çocukluğu ondan, o çocukluğundan uzak.
Anasıyla bir, koyunları otlatır.
Sütünü anası sağar,
Kış sonu Alişan yavrulatır.
Bir dünya ki...
İki kişilik
Okulsuz, arkadaşsız, insansız.
Alişan,
Çoban
Garip, masum, umarsız.
Ekmeğine öksüzlüğünü katar.
Akşam oldu mu,
Sarılır koyunlara,
Çocukluğuna yatar.
Recep oğlu Alişan,
İki yıl var ki babasız.
Babası Recep,
Alişan oğlu Recep
Karlı bir ormanda
Beş gün yattı mezarsız.
O gün
Akşam vakti,
Mal döndü
Koyun eksikti.
Hava soğuk kar geliyordu.
Canı gitmiş gibi
Ağa çıldırıyordu.
Düştü Recep koyunun peşine,
Veda bile etmedi bebesine, eşine.
Orman büyük,orman çetin
Sağa bakın sola bakın
Hava ayaza döndü
kar artık yakın.
Gece bile olsa Recep bulur yolunu
Lakin beyaza dönünce her yer
Sen kolla Mevla'm kulunu.
" Her sesin
ve gölgenin
Üstüne gidiyordu."
Zümrüt yeşilliklerde beyaz
gitgide büyüyordu.
Saatler sonra
yoruldu,
vazgeçti koyundan
Ve korkmadan ağanın kininden
Çoban ateşi yaktı
son kibritinden.
Elinde yaz sıcakları,
Ayazdan bir dünyada
titriyor bacakları.
Gözleri çoban ateşinde...
Çoban ateşlerinde çamlar,
ağlarlar.
Yandıkça gövdeleri
sakızlaşırlar.
Ağlamaları kendilerine mi?
Yoksa garip yolcuya mı?
Bilinmez.
Recep yorgun ve bitkin
Bir adım daha gidemez.
Kar dinmiş bembeyaz her yan
Kendi nerede, yol nerede
seçemez.
Çöker ateşin dibine
Başında yaz sıcakları.
Ta yukarılarda gökyüzü
Yıldızlar çakmak çakmak.
Gözü yıldızlarda,
Yaz sıcakları artık ayaklarında.
Ve bir rüyadadır Recep,
Sıcak bir yaz günü yemyeşil
çimenlerdedir.
Tepede güneş, yanında sevdikleri
Ve tüm koyunlar otlakta
Tamam olmuş hayattan diledikleri.
Beş gün sonra
günbatımına yakın
Bulundu Recep
Başucunda çoban ateşi
Gözbebeklerinde yıldızlar
Dudaklarında yaşamının en büyük gülüşü
Ve eller üzerinde Recep’in
Eve doğru
Son yürüyüşü
Kış,
ayaz
Laciverte dönüyor gökyüzü
Sessizlik inanılmaz.
Arkada;
Ormanda
Güneş batıyordu.
Yaşama sessiz tanık
çam ağaçlarında
Çoban ateşleri yanıyordu.
(Çatmacık Yaylası/Aralık 1999)
Nuri SönmezKayıt Tarihi : 11.3.2013 22:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Akşam üzeri bir orman kıyısında; terkedilmiş,kırık, dökük bir yayla evinin karlar altındaki görüntüsü. Nefesimiz sakallarımızda donmakta, aysız, yıldızla dolu bir gökyüzü altında; kimsesizlik, yokluk, çaresizlik duygusu hakim.
![Nuri Sönmez](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/03/11/coban-atesleri-3.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!