Yeşil bayırlara yayılırken sürülerin.
Yanık ezgiler dökülür kavalından,
Sevda türküleri yükselir dumanlı dağlara.
Bülbüller güller sırdaşın senin
Ey çoban söyle nedir derdin?
Hep ayrılıktır, hasrettir çaldığın,
Dereler dostundur; çağlayanlar sırdaşın.
Üveyikler dertleşir,kumrular dolaşır senle,
Vardır bir sakladığın,bilmem ki nedir?
Ey çoban söyle nedir derdin?
Heybende kuru ekmek çökeleğin
Billur kaynaklardan suyun içersin
Mis kokulu yoğurda köy ekmeğin banarsın
Çal bir çoban havası yaban güller açılsın
Ey çoban söyle nedir derdin?
Küsmezler,gelincikler,sümbüller asla,
Dağlar bağrına basar vefalı dosttur.
Pınarlar buz gibi can katar cana,
Efkarlanınca yakarsın bir cigara
Ey çoban söyle nedir derdin?
Sadıktır köpeğin,uysaldır kuzuların.
Serin rüzgarlar dağıtır kederlerini,
Uzaktır ihanetten,insandan uzak olan.
Yalnızlık esas kalabalıklardadır bilir misin?
Çoban olmayı ne çok isterdim ey çoban!
Kayıt Tarihi : 18.1.2008 13:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Osman Sarıkaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/01/18/coban-39.jpg)
mesuliyet almak...
o mesuliyetin altından kalkmak...
güzel bir çalışma ile örneklemişsiniz...
saygılarımla kutlarım...
TÜM YORUMLAR (1)