“Korkmuyor musunuz” diye sormuştum Zonguldak’ta bir madenci ağbime.
“Korkup da napacan” demişti, “korkuyla yaşanmaz ki.”
Kocaman harflerle ‘önce güvenlik ’ yazıyordu önünde konuştuğumuz duvarın üstünde.
Önce düşük maliyet.
Önce yüksek kâr.
Önce maksimum kapasite.
Önce karanlık.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
şahane!
çok yüksek kapasiteli bir kalp sahibi
Ne çok şey ifade etti. Sadece bu kısmı bile. Teşekkürler.
Maalesef çok üzücü olaylar yaşandı.Üstadım mükemmel anlatım yüreğinize sağlık.
Çok güzel söyleyecek söz bırakmamışsınız tebrik ve teşekkür lerimi sunarım.
Üstadı burada görmek güzeldi.Bende bir paylaşımla duygularımı anlattım.Kalbi sevgi ve saygılarımla...
SOMA AĞLIYOR
ALNIMIN KARASI , ELİMİN PARASI,
GİTTİ GÖNLÜMÜN YARISI,
SİYAH VE BEYAZ,ADI VAR SOMA,
GAZI SOLUDUM, BİR ANDA KOMA,
DOĞARKEN OKUNURDU, GÜZEL NİNNİLER,
ANİDEN ÖLÜNCE OKUNDU, FERYATLI İLAHİLER,
ÇAĞLASIN YEŞİLLİKLER ,ARASINDAN PINARLAR,
ÇOLUK ÇOCUK HELAK OLDU, KAHROLDU ANALAR,
BİR ANLIK HATA BAKMAZDI MADENCİNİN GÖZYAŞINA,
YÜZLERCA GENÇ KIZIMIZ VURULMUŞTU DELİKANLILARIN KAŞINA,
BİR KIVILCIM YETTİ SOMANIN KÖMÜR TAŞINA,
MEKANLARI CENNET OLSUN ,BU SON OLSUN ,ŞEHİTLERİN ANISINA….
ŞEHİTLER ÖLMEZ : ÖLMESİN
MEKANLARI CENNET OLSUN :OLSUN
ÜZERLERİNE NURLAR YAĞSIN :YAĞSIN
İNANIN YETTİ ARTIK BU SON OLSUN.:EVET ARTIK BU SON OLSUN.
MEDENİYET DEDİĞİN TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR:ÇEK MADENCİNİN ÜZERİNDEN ELİNİ,KIR HAİNLERİN BELİNİ,SÖYLEYİN VE PAYLAŞIN BU ŞİİRİ,
KIRIN ESKİ ZİNCİRLERİ,MEDENİYET KAFESLERİNİ İNDİRİN YENİ ZİNCİRLERLE GARİP,GURABA,FAKİR İNSANLAR İÇİN.İŞCİ KARDEŞİM BU SENİN KADERİN DEĞİL ARTIK.HEPİMİZ SAHİP ÇIKACAĞIZ.SAYGILARIMLA.
BU ŞİİRİ KALEME ALIRKEN DAMLAYAN GÖZYAŞLARIM SİZLERE IŞIK OLSUN…
DR.İBRAHİM NECATİ GÜNAY
Şiirden ziyade günlük bir anı okudum. Adeta ısmarlama şiir
gibi diyemeyeceğim.Panoda görülsün gibi olmuş..Şiir başlı başına bir sanattır.Okuduğunda çok şeyler hissedilir.İnsan olarak çalışma mecburiyetimiz vardır. O çizmeler her zaman giyinilecek-tir. Yine çalışılacaktır.Saygılarımla.
valla dun ben bile tufaya geldim..
alli pullu adlarla.. koca koca bas efendiler..
buyukler.. buyuk buyuk baslardakilerimiz..
kader mukadderat.. diye mirildanirken..
uc bes gonul alici soz etti dedim..
tebrik ettim..
bes dakika sonra icim ciz etti..
siiriniz tebrik ederim diyerek..
siir olmuyan.. siirle ilgisi olmuyan..
bir serzenis yazisina.. kalkar siir dersem..
yarin bende yukarida yanmiyacakmiyim diye.. sildim hemen yorumu mu..
yine de kutlarim..
siir olmasa da yazi olarak..
tedbir alin.. yazik bu insana der calismayi..
onemli olan..
halki kandirmadan.. evet siir deyip..
yanlis yonlendirmeden..
birilerinin..
maskesine yardim.. edip..
birileri maskesini cikarmadan..
hakikat ne gercek ne.. onu soylemek..
iyi tiyatrocu iyi insan.. yufka yurek..
insani davranis sergiler..
iyi sozler erbabi..
iyi hos guzel metinler ile hitaba calisir..
sahsini..
siir olamasa da.. yine de kutlarim..
ama yalan da soyliyemem..
pasifledigim yorumum gorur de..
neden pasifledim.. merak ederse.. diye..
giriste gozume carpip izahat durum kaldim..
alkislarim bu yazi metinini saygilar..
mutesekkirim insani duyarliligi..
meydan okurlugu..
siir olamasa bile.. duz yazi tepki verirligi bab.. saygilar..
bu makale icin.. bu metin sebeb..
elden de bir sey gelmiyen maden sehitlerimiz bu vesile ile de rahmet dilerim.. saygilar..
tesekkur yazi icin..
Ha,bir de,'yedi yüz binlik' kol saatlerinizi! Kutluyorum sayın Yılmaz Erdoğan sizi...Tüm 'şehitlerimizin' yakınlarının acısını paylaşyor, 'şehitlerimize' Allah'tan rahmet diliyorum. Başımız sağ olsun...Üzüntü,saygı ve sevgilerimle.(MŞ)
helal sana üstad ne kadar güzel döktürmüşsün şiiri , sizi en kalbi duygularımla selamlıyor,saygılar sunuyorum.eyvallah
Som'a'ltına Hücum Ve...
Hala günü kurtarma telaşı varmış yukarıda
Yalan yanlış bilgiler uçuyormuş havada
Yaklaşık deniyormuş yaklaşık bilmem kaç
Boşuna uğraşmayın sayamazsınız ki.../
*
Kutuplarda penguenler sayılır
Afrika da aslanın avı bizi sayamazsınız
Hiç adam yerine koymadınız ki..../
**
Evet biz ölüyüz zaten hiç yaşamadık ki..../
Alın terimini çaldınız önce
Emeğimizi aşımızı canımızı
Yetmedi kanımızı vampir misali
Oda yetmedi yetmezde
Hayallerimize musallat oldunuz
Umutlarımıza sinsice.
***
Bak mesela su yatan Mustafa
Evlenecekti haftaya
Ya Mehmet kızına pasta kesecekti
İki saat sonra
Hasan askerdeki oğluna para gönderecekti
Şu Süleyman a sarılan İsmail
İkizdi bu arslanlar
Ne diyebildiniz İsmail in ikiz kızına.../
Süleyman ın küçük oğluna..../
Sizin olsun güneş deniz dünya
Aksıra na tıksıra na kadar tıkının
Sizin olsun som'a'ltın kasa kasa
Sizin olsun çalınan yarınlarımız.../
****
Biz ölmedik diri diri
Hırsınıza gömüldük
Ne maval lar okudunuz emek alın teri
Kutsala yaslandınız pervasızca
Hemde öyle bir yaslandınız ki
Farkına bile varamadan
Çoktan kurulmuştu kölelik düzeni
Şimdi daha iyi gösteriyor baret in feneri..../
Adnan Çatalbaş
Evet siz bu ülkenin kara vicdanlara açılan kapısı siz bu ülkenin kahraman şairleri oldunuz;değil mi ki bu ülkede sanatın sanatçının şairin ölmeden kıymeti bilinmez SOMA ŞEHİTLERİ sizin gibi .../ Saygılar
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta