oval bir deri tutuşturdular eline
içi kemikli, damarlı, kanlı, dolu dolu yani
“senindir” dediler
Kes, biç, kaynat iç
Nasıl istersen yani
Aldı tarttı her bir yanını adam
Kaynatsa…
Ya çok güzelse, tekrar nerden bulurdu
Çoğaltmalıydı, olur ya belki güzeldir
Söndürdü ateşi oturdu masanın başına
Aynı doğrultuda iki nokta tayin etti
Her bir noktayı çiviyle deldi
Az biraz aşağıdan daha geride duran
İki nokta daha seçti
Çuvaldızla deldi bu kez
Sonra eline bir jilet aldı
Çivilenen noktaların iki tık altına
Bir çeyrek çember çizecekti
Fakat
Tutturamadı ölçüyü, uzadı, genişledi
Kontrolden çıktı eseri
Sesler yükseldi, boş duvarlardan dönen sesler
Olur olmaz, salt yükselen sesler
Sesler teneke dolusu
Bıraktı, dışarı attı kendini
Kaçtı
Bir baktı ki dünya karanlık
Ağlıyor çocuklar
Hiçten sebeplerin işkencesi altında
Ama kimse dönüp bakmıyor
Görmüyor
Niye?
Ateşler açıyor yeryüzünde çiçek yerine
Toprak mavi kelebekler topluyor başına
Sokakta kol, bacak eksik oturuyor çocuklar
Ama kimse görmüyor
Görmek mi istemiyor
Ahh
Çiviyle mi delinmiş gözler
Ya kulaklar…
Çuvaldızın suçu hep
Ah şu jilet
Sesleri yükselten fakat doldurmayan içini
Yanlış çizilmişti
Kendisi kaynatıp içmeliydi
Ama başlar yiyor bu çizimi
Başlar yiyor…
(24.11.2017)
Kayıt Tarihi : 29.3.2021 13:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!