Çizgi Ötesi Şiiri - Fazlı Özdemir

Fazlı Özdemir
33

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Çizgi Ötesi

Bir tohum filizlendi ana rahminde
Büyüdü karanlık bir dünyada.
Terk-eyledi zemheri ayında
Güneş hüzmesi sıcaklığında.
İlk nefesi bahar kokusunda
Büyüdüğünü gördü uykusunda.
Günlerle yarıştı sanki dün gibi
Vurdu damgasını kaderin ortasına.
Büyüdü,yürüdü yıllara inat
Feleğin çarkı dönerken.
İlk sevmeleriydi bu
Yağız delikanlı çağında.
Gök mavisi anlatırdı
Denizlerin kıyısında
Bir tufan koptu bedenimizde
Kırk yaşını aşınca.
Bedende dolaşan al kanlar
Çekilince silüeti
Her doğan güneşle
Biraz daha çatlar.
Tan ağarırken şinanay kızıllığında
Gökteki karadelik misali
Çeker yıldızları içine
Serimdeki saç modeli.
Siyahi renk alır inci tanesi
Vedası sancılıdır
Gemi çapası gibi
Terk-eyler yırtarak damakları.
An be an titriyordu yüreğim
Marmara depreminde derin.
Hastane yol olur
Sayısı belirsiz adımların.
Anjiyo,Balon,Stent derken
Çırpınır insan kuş misali,
Derken kesilir soluk,
Kaskatı olur beden.
Hüzün çöker sanki kara bir bulut,
ÇİZGİ ÖTESİ'nde başlar yolculuk.
Üç kişiydi,ikisi küçük ortada büyük,
Yarı yolda bitti yolculuk.
Doktor Adil verdi şoku
Etrafı sardı bir yanık koku,
Kulağım duydu,gözlerim gördü.
O an yeni bir Fazlı doğdu.

15.07.2007.

Fazlı Özdemir
Kayıt Tarihi : 10.10.2007 10:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Kalbimde bazı çarpıntıların olduğunu hissedince,kardiyolojiye gittim.sağ,ana damarımda %70 tıkanıklık olduğunu öğrendim.doktorun stentle düzelebileceğini,takmadığım taktirde kriz yaşayabileceğimi ve kesin ölümle sonuçlanacağını söyledi.bunun üzerine fırat üniversitesi tıp fakültesinde; balonla stent taktırırken damarımda yırtılma oluştu.yırtığı tamir ettiler üç adet stent taktılar.bu işlemler yapılırken kalp iyice tükendi.yoğun bakımda kalp krizi geçirerek ölmüşüm.işte o zaman çizgi ötesinde yolculuğum başladı. önümde üç kişi gidiyordu.(sonradan tekrar tekrar olayı düşününce,ki hiç aklımdan çıkmıyor) ortada uzun boylu,deve tüyü renginde bir ceketi olan azrail meleği; sağ ve solunda(sonradan öğrendiğim) Kirâmen Kâtibin (Rakip ile Atit) sevap ile günahları yazan melekler.boyları tahminen beş yaşlarındaki çocuk boyu kadar,siyah giyimli,(garson tipi elbiseler) yeni traşlı enseleri düzgün hafif kıvırcık saçlı,esmer tenli(arap insanlarını andırır tipten) birden fotoğraf albümü gibi dondular.neden gitmediğimizi sordum cevap vermediler.birilerinin beni çağırdıklarını duydum.gözümü açtığımda doktorlar başıma toplanmış,bana sesleniyorlar. çok şükür döndü.bizi çok korkuttun fazlı demeye başladılar.baş ucumda ayrılmadılar.birden doktorun biri aha geldi demesiyle şok vermesi bir oldu.bu da ikinci krizmiş.fakat ikincide yaşıyor olmam elektrik şokunun ne denli acı verdiğini hissetmeme neden oldu.doktorun kırksekiz saat duacı olun demesi; benim her an ölebileceğimin bir göstergesidir sanırım.fakat ölmedim.geri geldim.doğum günüm benim için dört temmuzdur.hem ölümü tatdım,hem yaşama döndüm.şükürler olsun ki cenab allah bana ölümü tatdırdı.attila ilhan şiir yarışması olunca bu şiiri yazıp gönderdim.umarım iyi bir şiir olmuştur.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Turhan
    Mustafa Turhan

    Geçmiş olsun Sev gili dost.

    Sevgili dost. Yorumunuz için teşekkür ederim.

    Hallacı mansur ve bir çoğu Kendinde olan Hakkı gördü, farkına vardı. Dolayısı ile kendinde olanı saklamadı. İnsan kafirdir, niye kendinde olanı görür de saklarsa kafirdir. Kafirlik te zaten üzerini örten, saklayan, gizleyen demektir aslında. Kafirlik te öyle korkulduğu gibi dışlanan bir sıfat değildir. Şu anda kafirlikten kurtulmuş olabilirim. Ama az sonra bu halden bu duygulardan normal kesret düşüncesine dalarsam bende kafirim. Bir insan bir günde çoklarca kafir olur, çoklarca da KUL olur, bu da onun tamamen düşüncelerine değer vermesinden kaynaklanır. İnsan onun içindir ki, günde en az beş kere namaz kılarak, Allahın huzurunda kendini hesaba çekerek, öz eleştiri yaparak kendini yoklamaktadır. Kendini salıvermekten kurtulmaktadır. Tabii ki namazını dosdoğru kılıyorsa. Hazreti Peygamber bile kendine yani nefsine güvenemediğini açıkça söylemektedir ki, ben hata yapmam, ben günah işlemem, ben şöyleyim ben böyleyim gibi duyguları düşünceleri taşıyan insan Allah esirgesin kendini egosunu put yapar, kendine yani nefsine tapar. o zaman ne farkı kalır ki, o ilkellikten, o altıyüzlü yıllardan öncekilerden. İnsanın asıl gayesi de bu insan denen insanlık denen insani düşüncelerden pişerek Hakka vuslat etmesidir. Hak düşüncesine erişen eren ise aynen Hak gibi düşünür, Hak gibi ahlaka Hakkın ahlakına sahip olur, Enel Hak denmesi de o düşünceyi kendinde tutan insan sıfatındaki eren, yani Hakka eren, ona varandır. Amacım tartışmak asla değil, tartışan insanlar sadece benliklerini güçlendirirler. karşı fikri önceden yargılayıp kendilerini o düşünceye karşı hapsederler ki kendilerine bulaşmasın.
    Hatta şunu da belirtmeliyim ki, o Enel Hak Erleri erenleri, kendilerini asanları, yüzenleri sürenleri dahi affetmiştir. Affetmeselerdi zaten o yüce makama çıkamazlardı. Affetmek kimin şanı ise o şanla şanlanmışlardı çünkü, dikkat edersen.

    Sevgiyle kal, sevgiyle yaşa, sevgiyle var olan insan.

    Cevap Yaz
  • Şaire Şebnem Örs
    Şaire Şebnem Örs

    gerçekten inanılmaz anteresan ve etkilyici ....
    yüreğinize sağlık....

    Cevap Yaz
  • Menekşe Gülay
    Menekşe Gülay

    Gerçekten ilginç bir olay yaşamışsınız. Ve mısralarla bizlere de yaşattınız. Tebrikler. Yüreğinize ve kaleminize sağlık. Sevgiyle.

    Cevap Yaz
  • İhsan Aktaş
    İhsan Aktaş

    aramıza hoşgeldin yeniden dostum...

    Cevap Yaz
  • Fikri Küçükukur
    Fikri Küçükukur

    Fazlı can masalımsı bir anlatımla bir şiir yazmışsın,bu şairin hayel duygularımı yoksa yaşanılmış anılarımı.Okurken şiirlerinden tanıdığım Fazlı Özdemir gözümün önünde canlandı içim bi tuhaf oldu o lısacık anı tarif edemem.Çok üzüldüm.Geçmiş olsun Fazlı Can geçmiş olsun.Kendine iyi bak.Saygılar,sevgiler..Fikri KÜÇÜKUKUR..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Fazlı Özdemir