Eline bir çizgi çekti. Sol elinin başparmağıyla, değdi bu çizgiye. Çizginin etrafı mürekkep ve çizgi daha silik olsa da yerinde. Başparmak lekeli… Parmağını diğer eline değdirdi, orada da başka bir leke. Oradan oraya, buradan buraya, şuradan şuraya derken tüm bedeninde mavi mürekkep lekesi… Ne şirinler kadar mavi ne de ten kadar temiz. İlk çizgi ise yerinde, diğer lekeleri besliyor. Kim ki bu çizgiyi çeken, hem de kendi bedenine? Niye? Bilmiyor mu ki bu çirkin beden kendisinin olacak? Yine de inatçı, yaydıkça yayıyor mürekkebi. Kaleminden çıkan sadece küçük bir çizgiydi, yetti, tüm bedene. “Artık kimseye yer yok! ” dedi, bu bedende. “Daha önce neden çizmemişim bu çizgiyi? ”
Halime Erva Kılıç
13.Mayıs.2010
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta