Dokundu ufkun çizgileri çocuk alnımıza
Ne ara oluk oluk aktı zaman
Avuçlarımızdan kayarcasına.
Kaç saat sürdü bu yaşa gelişimiz
Kaç arşın yol yürüdük yorgun topuklarımızla
Bıraktıklarımızı hangi ara hatırlamaya başladık
Hayatın kaldırımlarında.
Çocuk alnımızda şerit şerit çizgiler
Koca bir günü harcayıp da gözümüzden düşen güneşin bıraktıkları...
Akşam ezanı duyulmadan firar edişimiz
Terli sırtımızla, ilk odamız, sokağımızdan...
Uslanmaz yaralarımız kaç düşüşten sonra kabuk bağladı
İlk aşkın yağmuru ilk ne zaman değdi saçlarımıza
Kaç kere saklandık gözlerimizin kuytusuna
Görmesin diye, gönlümüzü kuşlar gibi titreten o güzellik.
Kaç imkansızımız oldu ders kitaplarına baş harfini kondurduğumuz
Kaç sızımız oldu imkan bulamayıp da söyleyememekten...
Ne ara unuttuk, unutmak zorunda kaldıklarımızdan bir parça üşümeyi
Yetim kalmış sokakların ışıksız ve kömür kokan ıssızlıklarında...
Biz hangi ara büyüdük biliyor musun?
İlklerimizi ilk hatırlayıp da bir damla süzüldüğü gün yanaklarımıza
İşte o an ölüm haberini aldık çocukluğumuzun.
Küçük ve sebepsiz mutluluklardan kocaman gülüşler doğurduğumuz o günleri
Ne çok özledik, değil mi?
Sahi, biz büyürken mi böyle küçüldü dünyamız?
Ya da gel unutalım her şeyi;
Unutmaktır ilacımız...
Kayıt Tarihi : 27.12.2016 04:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!