Çiz Dünyayı Yeniden

Yüz fersah derinde
Yosunlar sinsi gülümsediler
Kan kırmızı boyandı mavi sedir
Gökleri yırtan hançerleri
Çek birer birer
Denizi karelere böl
Yorgun tarihin yaşlı diliyle konuş
Mekan taşlarla çevrili dört duvar
Üşürken ruhta can
Taşlar üstünde beden irkilmesin
Güne hasret zaman solgunluğunda
Vurgun yemiş umutlara diren
İlk karın yere düştüğü günde
Gri bulutlara nispet
Güneşin parlak renginde
Baharın çekiciliğinide düşün
Kanma altın zırlar içinde
Döğüşen cengaverin
Yüreksiz cafcafına
İzlerine bak...
Şansız şöhretsiz paslı teneke

Aç perdelerini pencerelerin
Uzat fırçanı gökkuşağına

Çiz dünyayı yeniden
Güvercinler beyaz
Dallar yeşil
Gök mavi....