Çocukluğumun anıları ağaçlarda saklı
Bizim bir çitlembik ağacımız vardı
Yeşildi yemişleri
Kıyamazdık koparmaya
Mezarlıktaki göğermişlere salça olurduk
Bisikletlerimizle sefere çıkar
Gelirse erketeye koyardık Cafer'i
Dizlerimizi kanatırdık taş duvarları aşarken
Cephane stoklardık tuftuflu mahalle savaşlarımıza
Bizden olmayana nedendi ki kinimiz
Bizim bir çitlembik ağacımız vardı
Sarıydı yemişleri
Mideye inecek bir gofret karşılığında
Tepesinde fatihayı öğrenmiştim
Hem de bir günde
Tam kerrat cetvelini de halledecektim ki
Yere ve çekimine çarpılmıştı kerata bedenim
Ücretini bu kez peşin almıştım
Kucağımda geçmiş olsun aburcuburları
Sağ elimde tükenmez dedikleri kalem
Alçılı koluma işlemiştim tüm tabloyu
Ezberlemiştim hem de dokuzlara kadar
Bizim bir çitlembik ağacımız vardı
Kırmızıydı yemişleri
Bıttım sabunu kokardı saçlarımız pazar akşamları
Gündüzünde buz gibi soğuk su satardık tribünlerde
Göz ucuyla izlerdik sarı fırtınaları
Midemiz kazınınca ısırırdık salçalı ekmeklerimizi
Hayata diş geçirir gibi
Çatlak ve nasırlıydı ellerimiz
Ne orak sallamış ne çekiç tutmuştuk halbuki
Bizim bir çitlembik ağacımız vardı
Siyahtı yemişleri
Renklerinin döngüsünde özgürdü bedeni
Ta ki apartmanlar arasında kaybolana kadar
Nihayetinde de "Kırk yıllık bile değilmiş hatırım" deyip
Testerenin dişlerinde inlemişti gövdesi
Biz ise sinmiştik menengiç kahvesi yudumladığımız balkonlarımıza
Bizim bir çitlembik ağacımız vardı
Hayattan alacağı vardı alacalı yemişlerinin
Çocukluğumun anıları renklerinde saklı
Kayıt Tarihi : 22.12.2021 20:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!