Yoğun hasretin,kinin,nefretin,
Boğazıma düğümlenen illetin,
Hepsinden önemlisi; ihanetin,
Tokmağıymışsın gönlüme vuran.
Bitmek bilmeyecek sandığım mutluluğun,
Nefret ile yoğrulmuş mayasız hamurun
Gözlemesiymişsin...
Dokunmaya bile kıyamadığım,
Çöl sıcağında kavrulan dudağa,
Bir zerre buse vermeyenmişsin.
Kasıp,kavuran fırtınanla,
Yıkık,virane bıraktığın bahçemde,
Dünyanın son gününde,
Kıyamette diktiğim fidan,
Suladıkça kuruyan,çabaladıkça,
Son yapraklarını bile döken,
Aslında; köksüz,dalsız,piç bir ağaçmışsın.
Sağımda ve solumda,her iki omzumda,
Her baktığımda görünen,
Usul usul kuruyan tenimde,
Kan dolaşımımın durmasını bekleyen,
Cellat meleklerinin en karası,
En acımasızı; fason bir Azrailmişsin.
Aslında sen buğdayın,oksijenin,
Suyun iblisiymişsin.
Bir bakışını bile kar saydığım,
Kazandığım,kaybettiğim,
Aslında sen orospunun hası,
Kahpenin daniskasıymışsın.
Ey içimdeki matemin sebebi,
Hayatımın hatasının en ağır bedeli,
Gönlümdeki aşk türbesinin mabedi,
Beni mutluluğa götürebilecek,
Otobüsün son bileti
Aslında sen hüznün,hastalığın,ihanetin,
Gözyaşımın bardağı taşıran,
Son damlasıymışsın.
Kayıt Tarihi : 7.1.2005 22:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!