çıldırmışlığın kapı eşiğindeyim
önümde deliliğin bahçesi
çitleri yok,kırmışlar delirmeyi daha önceden akıl edenler
bahçe
kırmızı tahta topaçlar gibi
döndürüyor dünyayı gözlerimde
tuttu delilik nöbetim
bir adım geride
delirmeden önce gördüğüm hayaldeyim
hep aynı eşik ve mavi boncuklu
hep aynı bahçe...
bahçede salınan yalnızlık
va bir tanıdık görmenin garip rehaveti
kendimi görmekteyim
çıldırmışlığın eşiği
garip kahkahalarda kulaklarım
ses uzak ama delilik yakın
bahçenin içinde koşan
burnu sümüklü,dizleri kanlı çocukluğum
ve peşinden gitmeye
korkan ben
akıllılar dünyasına
ölümüne yapışkanlığım bu yüzden
korkaklıktan delirmişliğe uzanan yolda
iki ileri bir geri adımlarla
sallanan ben
tuttu delilik nöbetim
hep aynı hayal asılı gözbebeklerimde
gözlerimin bebekleri bahçede
boş gözler bende
akıllılar dünyasında yaşılabilmem bu yüzden
delirmeden önce gördüğüm hayaldeyim
deliliğin bahçesi
üç elementli bir karışım
çocukluğum,yalnızlığım ve gözbebeklerim
ama ben....
eşikteyim ve tekim...
Kayıt Tarihi : 31.3.2013 02:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!