Öyle kalkacak halde bi masaya oturdu ki adam
Dağılmış kıyafetleri paradigma oluşturdu..
Eksensiz bir Dünya hayal edebilirdi genç olmasaydı
Bir atın vatkaları yoktur genç olmasaydı dikebilirdi..
Lise anılarını rutubetten küflenmiş buldu.
Her otun yetişebileceği bir bölge vardı arsada
Torpidoda uzun yol kasetleri vardı
Göğsünde apart halinde sorumsuzluklar, kapanmaz cari açıklar..
Sokak lambalarını geçti
Sokak lambaları bir, sokak lambaları iki, sokak lambaları üç.
Parasının üstünü tükettiği işkembeci
Puslu sokağın yuttuğu kirli esnaf lokantaları..
'Bu böyle miydi? ' adam dedi bunu yüklemini vurgulayarak
Bütün üçüncü tekil şahıslara atfederek dedi
Sesi sıyrılarak titreşimlerden, moleküllerden
Ahh sokak lambaları dört oldu.;
Benimde annem vardı bir zamanlar ' dedi.
Sanki sesi ses olmanın ötesindeydi
Kaybettiği vesikalık fotoğrafını arar gibiydi
Sesini doğa dostu ambalaja tıkıştırıp
Dünya'nın bütün yetimlerine hediye etti..
Nevrotik bozukluğunu fortmantoya astı
Histerilerini ikiye katlayıp arka cebine koydu
Çağdaş terimlerden uzaktı bir kaç asır
Evdeki boşluğa sarıldı.
Çirkin adamın armonikası vardı buzul mavisi yorganda
Dudaklarını bükerek çaldı
Yakın yüzyılda Kumran yazıtları vardı
Okudu armonikanın yanında..
Dedi ki bi şair usulca: ' Freud yoktur.'
O da zaten Kanta inanmıyordu..
Kayıt Tarihi : 31.5.2015 19:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!