Çırılçıplak idi doğum, en çokta bir çocuğa yaraşırdı...
Çırılçıplak idi ölüm, en çokta doğmuş olana yaraşırdı...
Iki çıplak hal arasında idi ömür, en çok kendini bilene yaraşırdı...
Kendini bilen için, Nisan yağmuru gibiydi sevmek, damla ile yıkardı her başlangıcın coşkusunu...
Uyanırdı ruh ve dokunurdu, üzerine sardığı mabede. Kendi içinde secde ederdi sevgiye tavaf edilmiş ömürleri...
Ask derdi yaşlı adam ve çıplak bir ölüme ağır ağır ilerlerdi, sırtında yaşanmamış sevdaları, avucunda sevgilinin tek saç teli ile...
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta