Çırılçıplak idi doğum, en çokta bir çocuğa yaraşırdı...
Çırılçıplak idi ölüm, en çokta doğmuş olana yaraşırdı...
Iki çıplak hal arasında idi ömür, en çok kendini bilene yaraşırdı...
Kendini bilen için, Nisan yağmuru gibiydi sevmek, damla ile yıkardı her başlangıcın coşkusunu...
Uyanırdı ruh ve dokunurdu, üzerine sardığı mabede. Kendi içinde secde ederdi sevgiye tavaf edilmiş ömürleri...
Ask derdi yaşlı adam ve çıplak bir ölüme ağır ağır ilerlerdi, sırtında yaşanmamış sevdaları, avucunda sevgilinin tek saç teli ile...
Dağın üstünde:
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı:
Devamını Oku
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı: