gördün mü arıza..
dün ayı yapıştırdım yanağıma
gram ışık yoktu
bu, tonluk yakınlaşmada...
anne dedim, duymadı
oysa kapı aralıktı
pencere çıplak
tüm mahallede aynı hüzün vardı mutlak
arıza habersiz herşeyden
ona sadece yaprak sarma müstahak
anne dedim, duymadı
duysaydı sarma yapacaktı
arızaya götürecektim heyhat
duydun mu arıza
dün gece güneşi çaldım
sığmadı diye yan cebime, bölerek ikiye
avuçlarım ondan parlak olmalı
yüreğim ondan yanık
yanağımda ay, cebimde güneş
çok yüklüyüm be arıza
uyanabilsem sanki vuslata varış
yüzüm asık, ellerinle çok karış
anne dedim,duymadı
sordun mu arıza
hangi köyün toprağıdır kokan bağrımda
hangi suyun berrağı
ve hangi yılın alevidir yüzümde yanan babam
boşver şimdi güneşi ayı
üç beş sarma olaydı ha
dört sana, bir bana, kardeş payı
ne mey, ne keman, nede yayı
düşürme yüzünü önüne
yarına bırakırız makarayı
içersen, bozuşarak
annem kızar yoksa ha
sordun be arıza, sordun
ulan cevapsız kalmak kadar pisi yok hayatta
altına yap temizlerim, ama öyle bakma
bileğimde ki izi biliyorsun değil mi
boka basıpta düşmedim ki
çam fidanını koruyorken demir
çok haklıydı
ve susuyorsam,say ki bu emir
çok haklıyım
desem ki o demir gireydi kalbime
küfünü babam yıkayaydı
üzülürdün annem gibi
yordun mu arıza
hayatı hiç hayra
şimdi çıkıp mahalleye bağırsam avaz avaz
bir alt katta ki kasap tanır
birde sen biraz
avuçlarıma bak
geldiğim yerlerde çocuktum bir kucak
ve bir kucak insan birlikte gülerdi her ocak
kestane kokusundan sarkan huzura dalarak
aşır güp * oynarlardı
dışarda sulu sepken kar
içerden sıcacık muştular çıkartarak
yani hepimiz arızaydık
birazda seni kıskanarak
anladın mı arıza
hayat sürüp giden bir şiir gibi değişken
banane ki, iki kere iki
ya da virgül büyükmüş noktadan
canım sarma isterken önüme konan kapuskayı sevemezdim
ya da anne demek varken anlamsızdı müdür bey
demek isteyen bir çocuk dudağı kadar buruktu içim
koca adam oldum da değişmedim
ağlamayı bilmem arıza,boşuna gözünü yaşartma
attığın her adım senin seçimin
istemeseydin arıza demezdim
ve anne derdim, duyardı isteseydim!
dün ayı yapıştırdım yanağıma
gram ışık yoktu
güneşi de çaldım bölerek ikiye
teneke bağlanmış bir köpek gibi koşarken sahibime
anne demek istedi sevdiğim
duydum...
acının en irisini üstelik
* aşır güp..... onbeşli yaşlarda altı yedi kişi yanyana boşluk kalmayacak şekilde oturarak geriye attığımız ellimizde ucuna düğüm yapılmış bir havlu ile önümüzde ki ebenin sırtına her vuruşta aşır güp diye bağırdığımız biraz saçma ama aniden aklıma gelmiş bir oyundu..ebenin amacı aradan ellerini uzatarak bu havluyu birinin elinde yakalamaktı. Anlayacağınız yakalanan yandı :)
Kayıt Tarihi : 31.7.2008 03:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

hayat sürüp giden bir şiir gibi değişken
banane ki, iki kere iki
ya da virgül büyükmüş noktadan
canım sarma isterken önüme konan kapuskayı sevemezdim
ya da anne demek varken anlamsızdı müdür bey
demek isteyen bir çocuk dudağı kadar buruktu içim
koca adam oldum da değişmedim
ağlamayı bilmem arıza,boşuna gözünü yaşartma
attığın her adım senin seçimin
istemeseydin arıza demezdim
ve anne derdim, duyardı isteseydim! ' özlemişim şiirlerin tadını.... sen yazmayı özlemedin mi?? GM
TÜM YORUMLAR (11)