Ne sarı kıvır saçları vardı,
nede içine sığmadığı
kısacık,
daracık,
yırtmaçlı eteği..
İnce beyaz yazmasına
ilkbaharın pineklediği
simli bir etek,
eteğin hatırına
aşklardan yadigar
yağmur damlalı bir gömlek...
Yakışırdı...
Kimseler bilmezdi
pencere ardından
sokağa sarkan sesiyle
sarmaşık sevdalara özendiğini..
Türkülerle...
Bir ben bilirim,
sağnak yağmur altında
yıkadığı çamaşırları asarken
bu bekar odasının
tek varisi olan
penceremin önüne...
Penceremin önüne
çamaşır asması,
duvardaki aynanın kırığında
ince uzun bedeninin yansımasıydı...
Penceremin önüne
çamaşır asması,
perdeye yansıyan
gölge oyununda,
çocuksu yüzünün
dramatik figürüydü...
Dı-ları,
defnedilmiş zaman gibi
upuzun düştü satırlara,
alıp iki çocuğunu
giderken bir akşamüstü...
...
Gitti..
...
Geride,
yüzünün tortusu kaldı,
kalın çerçeveli
gözlüğümün camında.
Geride,
şaşkın şiirlere sebebiyet.
Birde
kedrli akşamlara
bir sigara daha çağrıştıran
kocası Naif...
işte hepsi bu...
Esenler-İstanbul
23 Kasım 1998
Kayıt Tarihi : 24.1.2007 09:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Abdulsamet Çiftçi](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/01/24/ciran.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!