Çırak kursu çıraklarıydık biz

Çırak kursu çıraklarıydık biz

Köylü kasabalı şehirliydik biz,Onüç ondört yaşımız
Ortak bir özelliğimiz madenci çocukları olmaktı
İlkokullu orta okullu,lise başlamamıştı henüz
Habersizdik kömürden demirden elektrikten

Bir haber yayıldı EKİ radyosundan her yılki gibi
Seçilecek yapılacak sınavla,Ellibeş altmış kişi
Binikiyüz kişi içersine,yazdırmış babamız ismimizi
Kazananlar açıklandı EKİ nin kendi radyosunda

Emeğin başkentine gelip,çıktık noter huzuruna
Babamızın imzası yetmez kefil aranır yanına
Bağlı kalacaktık koca ikiyıl çırak kursu yasalarına
Yetmedi üç yıl hizmet lazım mezuniyet sonunda

Toplandık belirlenen gün ve saatte baştarlada
İnsangücü eğitim müdürlüğü adresimiz kağıtlarda
Tanıtıtıldı mekanlar dershane yatakhane yemekhane
Hazırdı sabaha atölyede tulumumuz,elli yıl miyadlı

Matematik Türkçe Fizik Teknik resim makina bilgisi
Atölyede tezgâhlar üstlerinde sabit mengene eğe
Başlandı her mesleğin olmasa olmazı Tesviyeden
Beğendirmek zor yaptığımız temrinleri Davut hocaya

Akşamları mütala var derslere yardım amaçlı
Eğemiz sıkı sarılmalı temrinlere paraleli keskin kenarlı
Sınavlar kağıt üzerinde kopya çekmeyi aklına getirme
Temrinler herkesin gözü önünde bileğine kuvvet

Başarılı olmak zorunlu bırakmak yasak kursu
İmzalanmış yüklü bir kontrat uyulması muhakkak
İstikamet ustalık başka bir çıkar yol yok
Arada tutsada ana baba kardeş,köy özlemi

Ayrıldık meslek gruplarına yıl sonu,bir şekilde
Bölümlerimiz Elektrikçi kaynakçı torna tesviye
Daha sıkı bir eğitim ikinci yılda meslek gruplarında
Dağıldık Kozlu karadon armutçuk üzülmez Amasraya

EKİ nin teknik kadrosunu oluşturduk hepimiz
Yeraltında babamız kazma vururken kömüre
Yer üstünde hazırdık elektro_mekaniklerde
Bir yumak olduk hizmette iki katlı şehirde

Tornacıydık elektrikçi kaynakçı vinçci kuyucuyduk
Ortadoğu'nun en büyük fabrikası merkez atölyesiydik
Kendi zanatkarını yetiştirdi EKİ otuzbeşyıl boyunca
Kapandı kapıları zamanla harap oldu yapılar

Ve şimdi kimize kırk kimimize elli yıl sonunda
Acısını paylaşmak için geldik Davut Kalfa hocaya
Bir bir çıkartıldı mahzende anılar hüzünle
Karıştı duygular merhume in acısı çıraklık anısı

Ne çok alınteri bıraktık,bakınca geriye iki katlı şehirde
Emeklerimiz heba olmuş tutulamamış bir yerde
Uçup gitmiş emekler canlarımız gibi,gruzada göçükte
Yol almış ürettiğimiz hizmet başka diyarlara

Oysa mutlu olurdu bu şehir köyüyle kasabasıyla
Biri mozayikti işçilerin kardeşliği bu yerlerde
Hepimiz bir çivi tutturabilseydik doyduğumuz kente
Türkiye'nin Almanyası Zonguldak,yaşardı senelerce

Muharrem Akman. 4.ocak.2018