Çıplaklığım Senin Yaz Yağmurlarına Gebedir

“Ben adı olmayan kadınım
Sevda adımla tescilli”

Ayın ışığıyla örtündüm içimdeki yangını
Çıplaklığım senin yaz yağmurlarına gebeydi,
Öksüz çocuklar düşürdüm geçtiğin yollara,
Ay doğmadan kucağıma bir çocuk daha verdiler,
Adın karanlıktan aymazlığındır ey çocuk dediler,
Ne yana dönsem, kısır bakire bakışım aktı salyalarına.
Yere bakamadım utancımı gömemedim mezar taşlarına,
Hani demem o ki, içindeki serseri göz döksün yollarıma,
Her gün önünden geçtiğin fenerler kadar uzaktır benim düşlerim,
Ve yabancıdır erliğinden emanet döl tutmuş kirli yüzüm.
Hangi çağa dönsem içimdeki erkeğin gözlerine a şık olmaya,
Yetim kalmış yıllarım yapıştı eteğime gidemedim,
Gittiğimden kendime dönemedim,
Düş tüm uyanıp yeniden deneyemedim.
Acılar, ağular beledim tenimde sen yangınlarımın savaşına
Fırtınalar doğurdum beni boğan sen kıskançlıklarıma.
Ağzındaki yangınları saklama ay ışığı yanıklım,
Hangi sevda güneşte kalmakla solar ki?
Ateşe ver demirden yapılmış gemileri ortalık ısınsın,.
Ben demirin soğuğunu sevemedim,
Bir de soğuk bakan yabacı gözlerini.
Kestane ağacından bir mezar kazın
Sana düş kurduğum sokağın köşesine,
İçime dert olmuştu ar edip seni hep beklememelerim,
Alnıma vurun taşların ayazını
Kapıları kar yangını vurup gitmeler için.
Şimdi bakir vücutlardan yangın içme zamanım,
Şimdi aşkları çağa kurban etme vaktimdir.
Ey beni sende unutan ben,
Otur denizin sağrısındaki meczup taşlara,
Emzir dalgaların açlığını acılarınla.

Alkadraz_Kuşçusu
09 Haziran 2010 İst