Çıplak Ayaklarım bölüm...4 Şiiri - Yorumlar

Ali Şahin 7
1105

ŞİİR


24

TAKİPÇİ

neyse böyle sohbetli bir yolculuğun ardından istanbul top kapı otobüs garajlarına giriş yaptık otobüsteki yolcuları indirdik iki şoför kadın ve ben baş başa kaldık şoförler kadına bizimle kal dediler ben hemen araya girdim hayır apla sizinle kalamaz bir yere gidecekmiş onu ben götüreceğim dedim şoförler bana sen hiç bir yere gidemezsin önce şu otobüsü temizle dediler ben tamam abla temizlik işi bitenekadar beni bekler dedim şoförler topkapı anadolu otobüs terminalinin arka kısmında otobüs yıkama yeri vardı otobüsü oraya çektiler ben otobüsü temizleyene kadar kadın otobüste oturdu temizlik işi bitti ve kadına gel abla biraz dolaşalım dedim anadolu garajlarının içinde büyük bir kırathane vardı oyıllarda anadolu garajını bilenler bilir o kırathaneye oturduk bir simit aldım birde çay söyledim dedim apla sen bu çayla simidi ye burda beni kekle benim biryere uğramam lazım dedim tamam kardeş dedi ben dışarı çıktım niyetim onu denemekti dedim eğer bu kadın beni beklerse tekrar Elbistana dönmeyi kabul etmiş sayacaktım yok eğer giderse kadın bana yalan söylemiş sayacaktım yaklaşık iki saate yakın kadına gözükmeden anadolu garajının içinde vakit geçirdikten sonra tekrar kırathaneye geldim kadına baktım ki aynı yerde oturuyordu
beni görünce hemen gözlerinin içi güldü kadın aman kardeşim gelmeyeceksin diye çok korktum yerimden kımıldamadım tuvalete dahi gidemedim dedi zaten koca kırathanenin tuvaleti yoktu yahu bu nebiçim iş hergün binlerce kişinin uğrayıp çay içtiği yerde tuvalet yoktu işte bizim işletme anlayışımız böyle ben ozamandan beri böyle işletmelere çok kızardım türkiyede hangi garaj öyle değildiki mesela baş kentimiz ankaranın otobüs terminaline binden fazla otobüs yazı hanesi vardı bu goca garajda bir tane umumi tuvalet vardı yoksa vardıda benmi bilmiyordum. İnsan tuvalet ihtiyacı geldimi hadi umumi tuvalete tabi sıra beklemekten altına gaçırmassa neyse bu tuvaletmeselesi kitabımda konu sapması yapmasın konuya gelelim kadını umumi tuvalete götürdüm biraz sıra bekledik sonra tekrar kırathaneye geldik aslında bir yemeğe götürecektim ama param yoktu benin binlira bir harcırakım vardı oda iki simit iki çaya yetiyordu aplaya birsimit bir çay daha aldım dedim apla şimdi ben senin dönüş için biletini almaya gidiyorum sen beni burda yine bekle dedim otobüsün yanına geldim
şoförler otobüsün içindelerdi dedim onbinlira para verirmisiniz dedim ne parası harcırağını aldınya dediler ya tamam aldımda bana siz onbinlira daha verin aylığımdan kesin dedim şoförlerden zor güç onbinlirayı aldım Elbistalılar yazıhanesine gittim orda bilet satan bülent isminde bir katip vardı dedim bülen bey arka taraftan bayan yanı bir bilet ver dedim bülen ali arkada bayan yanı yok dedi tek bayanlara otobüsler genelde öntarafdan koltuk verirlerdi ben dedim neyse önden olsun fark etmez arkada olmasını istiyordum arkada olursa biraz sohbet ederiz gelirken olduğu gibi diye düşünmüştüm olmadı öntarafdan bir bayan yanından bilet aldım akşam saat dokuzda otobüsü yolcuları almak için perona çektik kadını yerini gösterdim kolduğuna oturdu ben diğer yolcuların bağajlarını alıyordum şoförün birisi benimle dalga geçmeye başladı halel olsun lan ali garıyı kendine ayarladın malda iyi ha diye bana şoförün böyle söylemesi benim çok zoruma gitti nerdeyse kavga edecektim vaz geçip sustum neyse yolculuğumuz tekrar elbistana başladı ve Elbistana geldik
yolculuk boyunca bu çalıştığım otobüsten ayrılmayı çok düşündüm çünkü bana yaptıkları içime dokunmuştu bir zavallı kadına benimgibi sahip çıkmamışlardı ve otobüs Elbistan garajlarına girdi dururdurmaz hemen arka kapıdan indim kadın önden iniyordu koştum elini tuttum gel abla dedim Elbistanlılar otobüs firmasının müdüriyetine doğru kadını götürken arkamdan şoför kızarak bağırdı heyy yolculzrın bağajını indirsene diye bende aynı şekilde dönüp bağırdım kendin indirlann diye
Elbistanlılar otobüs firmasının müdürü bizim köylüydü mehmet karpınar isminde çok değerli hatırı sayılır bir insandı kadınla beraber mehmet abinin yanına girdik ve selamdan sonra ben bu durumu mehmet abiye anlattım ve bana dediki oğlum ali şimdi seninle gururduydum bir köylüm olarak çok güzel bir iş yapmışsın dedi mehmet abi kadına hangi köyden kimin kızı olduğunu sordu kadın köyünü ve babasının adını söyleyince mehmet abi hanım kızım senin babanı ben tanıyorum dedi ve şaşırdık bende kadında sevindik mehmet abi dedi ali oğlum sen bu kızcağızı kurtarmışsın götürüp babasıyla barıştırmakta bana düşer barıştırayımda bir iğdeli olarak şu otobüs camiasında beraber gurlanalım dedi birde bu çok önemli çok sevap bir iş dedi ve mehmet abi ben ve kadın bir taksiye bindik kadının köyüne gittik ama kadın çok korkuyordu babasından bunu her haliyle belirtiyordu köylerine girdik kadın bize evlerini gösterdi kapılarının önüne taksi durdu babası kapının önünde birşeylerle uğraşıyordu bizi görünce yahu mehmet senin n işin var burda dedi ve kızını da gördü adam kızına sen anayın yanına git kızım dedi
okadar bizi başka bir odaya aldı adam amma yan odadan feryatlar geliyordu anasından kızım güzel kızım diye takside mehmet abi bize tembihlemişti istanbula gitme hikayesini hiç açmayın diye.mehmet abi kadının babasına kardeim kızın bana geldi kocası ile geçinemediklerini anlatı beni babama götür dedi bende aldım getirdim senden ricam kızına kızma yapmış işte bir cahillik dedi
kadının babası mehmet abiye söz verdi hiç birşey sormayacağına dair ve şöyle söyledi mehmet kardeşim biz biliyorduk kocasından çok çektiğini ama bize kendi gelip hiç birşeyini anlatmadı bizim sözümüzü dinlemedi adama kaçtı o yüzden bizde gidip sormadık sizden ALLAH razı olsun bana kızımı getirdiniz dedi bukadar kolay bir barışma oldu ikram ettikleri çay kahveden sonra vedalaştık ordan ayrıldık

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta