.
yapan yapar, yapamayan eleştirmen olur” *
bakın bayım
bu yığın henüz taş akıyorken
ateşin bir yerinde
toprağa bulanacak salyaydı
öylesine akardı
sonra çoğaldı
siz ateşi keşfederken
ateşten çıkandı
şeytan bu yüzden yakın
bu yüzden kandırandı
şimdi diyorsunuz ki
tutup kamışınızı
sokuyorsunuz bir gölgeye
bundan ötesi acı
sevgi yoksa karşılığı
o halde anlatın yeniden
hangisi kılıçtan tatlı
bakın kaç acıya bağlarlar sizi
kaç can alana yazarlar adınızı
hayat üflenir değil mi
melodisi ondan acı
öldürme şekilleri arıyorlar
öteden beri demirin tavında
simyanın suyunda
beyinin lopunda
yaratıcılıksa işte burada
kötü galiptir masada
dar’ın darası alındıkça
ve siz erdem etik derken
ahlak ve kutsal derken
giydirirsiniz üniformayı
verirsiniz fermanı
benim adıma
kutsal adına
yakın yok edin ne varsa
iskender kıymamış şaire
evi ondan gayrı ne varsa
yakın yıkın kalmasın
ağlatın şehrin anasını
bir ona dokunmayın
güya yaşarmış şair
beyinsiz adammış İskender
güya öldürülmezmiş şairler
şehri yoksa şairlerde ölürler
susmayın
oldum olası sevmedim
üniformanın yeşilini
nede siyahını
ne toprak rengini
nede ateş fışkırtanını
bu iş baştan yalandı
derviş neden ölmüş bilir misiniz
ölümün dişleyişini bilir
bilimin kitap yakışını
bir zekanın kavurganlığı
gelip bulur insanı
benden büyüğü yok der
oysa iç içe ne kadar eşitler
hele bir de sevgiliyseler
oldum olası sevmedim üniformaları
bakın bir şarhoşun zehrini alırken
iki ara bir derede bir kadın
ne çok işe yarıyor
ne kimse ölüyor
ne de güvercinler vuruluyor
sanırım bundandır
bazıları işte
güya büyük tespittir
savaşmayın sevişin diyor
ah bu beynimiz yok mu
kıçımızın deliğini bile görür
karanlıkta kaç meme ısırır
resimlerde kadınlara sarkar
periler doğurur çalışırken
belki kamış kadar olamaz
fakat ondan beter organdır
ha arsızlık derseniz
en büyük tecavüzcü loplarınız
ekmek yokluğu sevgisizlikle
yeni hastalıklar türetiriz
sıkı tutunun şimdi
düşünüp başladınız mı
sövüp saymalarda seksin alasına
sayın sayın
gerçeğin anasına avradına
bu beyin var ya bu beyin
uyandırmayın sakın
ne geçse eline
geçirir sıradan
sonra utanmaz da
saklar geceden ay’dan
yıldızdan topraktan
şarabın kırmızısından
silahın ucundan
kuytudaki çığlıktan
cerrah masalarından
çizimlerden tasarımlardan
bir yığın çöp bırakır
rengi bilinmez komutan
oldum olası sevmedim üniformaları
kötü şeylerin başında onlar vardı
görünürü geçtik de
ya içinizdeki
kan rengi elbise
hangi üniformadan daha temiz
rengi bile kurban beresi
öldürdükçe alır nefesi
diğeri doğanın zaferi
öyle incedir eli
çoğaltır güz güllerini
hüzün kaç can alır ki
sevişin, ölümün en güzel yolu…
us yılı /
* bir insan söylemiş, adı unutulmuştur..sözün kalmasına dair dillendirilmiştir.
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 11.1.2007 11:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
.. 11.01.2007 Halen kar yağmadı..
Ta ki güneş doğana, beyazlık solana kadar.
Selam ve saygıyla
ya içinizdeki
kan rengi elbise
hangi üniformadan daha temiz
rengi bile kurban beresi
öldürdükçe alır nefesi
diğeri doğanın zaferi
öyle incedir eli
çoğaltır güz güllerini
hüzün kaç can alır ki
.............................
Şiirlerini seviyorum sevgili Zafer...Kutlarım saygıyla.Nurdan Ünsal
TÜM YORUMLAR (3)