Cinnetimde boğuluyorum.. Şiiri - Muslim ...

Muslim Kılıç
37

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Cinnetimde boğuluyorum..

Yaşamanın getirdiği o ağır yokluk
Bilmem nerde biter bu arayış
Kimin kollarında son bulur..
Nerdesin kahrolası ey sükûnet
CevapsızlığıMIn cevabı nerdesin?

Varlığın sebebine ilişkin o soru, nedir bu doyumsuzluğum, yetmeyen sen misin, yoksa ben mi asılsızım.. Sarsıldıkça bütün caziben ve de
şehvetinle ey hayat, uysallığım sendeleniyor bir kar tanesiyle, coşup koşuyor karakanlarım her yanımda deli taylar gibi..

inan ki..
yorulmam seni aramaktan,
isterse âkıbetime sinsin ölüm
sormadan karşılarım sahipsizliğini..

ey sükûnet...

/sorgu saatlerinde sır,
hep aynı menzili taşlar,
kalbimi deşen bu kahır
hep aynı yaradan kanar./

Ey yırtılmış ahitlere dökülen mürekkep, cinnetim damarlarımda seyre dalar kansızlığımı, nedir kesilip bitmeyen bu arayış? .. kirlendi delişmen benliğim, yırtılmış hâreleri yüzümün, pastel renklerle çizilme devrik bir devir, varlığımın saatlere isyanı şu patavatsız coşmalarımda nerdesin, ey kahrıma kahır-olası sükûnet! ..

Bir haykırışın eşiğinde boğulurken sesleniyorum, kanıma cinnetimin sızması kadar apansız..
Ben şiirlerde değil,
Gerçeğin kentinde kaybolmuş bir yitiğim..

Ey sükûnet!
Dağlar olsan pervasızca arşınlarım her yanını
Taşkın nehirler olsan
Ruhuma damar eylerim seni..
benim kendime isyanım var, sitemkâr bir şairliğin şiirine hece oldum
zararım bahtımda yol alır,
durağan zamanların akıntısı payitaht kurar bağrıma..

ben
benliğinde sevdayı suya salıp, dağları ve nehirleri yüreğine meskûn eyleyen,
ardına bakmayan deli
tutan da vurulur,
kaçan da..

cehenneme koşanlara ihtarım var
durun, durun..
durdurun bu yolsuzluğumu
uysallaştırın beni..

ben semâya durmuşum orta-doğunun kalbinde,
sakının durdurmaktan beni,
bu kirli benliğim,
arınsın kıyamet artısı tortularından...

neden her fecre doğduğumda yönüm orası, yüzümün yönelmeleri hep aynı mukaddes taşlara.. ezmelerin ifade edemediği bu ağlayış, bir taşın serzenişinde kanayan ruhum, hazan kusar bu kentin eşiğine...

Şam 2004

Muslim Kılıç
Kayıt Tarihi : 20.11.2011 01:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Şam'ın uzayan gökyüzüne bir sabah gözlerim dalarken, dudaklarımı büken bu şiir bir ilk heyecan gibi titretti benliğimi.. Uzun soluklu bir heyecan..

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Halis Çaku
    Halis Çaku

    Bir haykırışın eşiğinde boğulurken sesleniyorum, kanıma cinnetimin sızması kadar apansız..
    Ben şiirlerde değil,
    Gerçeğin kentinde kaybolmuş bir yitiğim..

    Ey sükûnet!
    Dağlar olsan pervasızca arşınlarım her yanını
    Taşkın nehirler olsan
    Ruhuma damar eylerim seni..
    benim kendime isyanım var, sitemkâr bir şairliğin şiirine hece oldum
    zararım bahtımda yol alır,
    durağan zamanların akıntısı payitaht kurar bağrıma..

    ben
    benliğinde sevdayı suya salıp, dağları ve nehirleri yüreğine meskûn eyleyen,
    ardına bakmayan deli
    tutan da vurulur,
    kaçan da..

    cehenneme koşanlara ihtarım var
    durun, durun..
    durdurun bu yolsuzluğumu
    uysallaştırın beni..

    ben semâya durmuşum orta-doğunun kalbinde,
    sakının durdurmaktan beni,
    bu kirli benliğim,
    arınsın kıyamet artısı tortularından...

    neden her fecre doğduğumda yönüm orası, yüzümün yönelmeleri hep aynı mukaddes taşlara.. ezmelerin ifade edemediği bu ağlayış, bir taşın serzenişinde kanayan ruhum, hazan kusar bu kentin eşiğine...


    çok güzel şiirdi kutlarım

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Muslim Kılıç