Çınladı durdu kulağımda küşümlenmesi oğuz Tümbaş şairin
Kulağınız çınlayınca “biri beni andı” dersiniz ya… Çocukken, daha hurafeleri reddetmeden önceleri ben de öyle düşünürdüm. Sevdiklerimin adlarını sayardım bir bir...
Kimin adına sıra gelince kulağımdaki çınlama durursa, o anmış olurdu beni.
Neden sonra öğrenecektim kulak çınlamasının asıl nedenini. Tinnitus’muş tıptaki adı.
Tinnitus, çok farklı biçimlerde ıslık, vızırdama, gıcırtı, ince bir siren sesi gibi biçimlerde ortaya çıkabiliyormuş. Bazen yüksek derecedeki sağırlıkla birlikte melodi olarak da duyabilirmişiz.
Askerde bir gece nöbeti tutarken, saat 03-05 sıralarında duymuştum o melodileri bir kez ben de. Sanki ince saz çalınıyordu uzaklarda bir yerlerde. Bildiğim bilmediğim klasik Türk müziği ezgileri geliyordu kulağıma.
Bunun gizini ancak tinnitusu öğrenince keşfedebildim. Neyse ki o kadar da korkulacak bir rahatsızlık değilmiş bu. Ama hafife alınacak gibi de değil aslında. Solunumla ilgili, yürek sıkışmasıyla ilgili bir durummuş.
Derin derin nefes alıp verdiğinizde savuşup gidiyor. Bu arada bir doktora gidip akıl danışmakta da yarar olduğunu da unutmamalı.
Tabii siz de benim gibi tembel tekerleğin biriyseniz, savsaklayıp durursunuz yıllar yılı. Yaşarsınız kulak çınlamanızla birlikte. Bir gün apansız yakalar mı tehlikesi bizi, bilemem.
Aşısını buldum bu işin ben. Bir şiir kitabı alıp hatmediyorum. Geçip gidiyor sayrılığım.
*
Son günlerce sıkça karşıma çıkan çınlama sözcüğü bu kez “küşüm” sözcüğüyle birlikte çıkıp geldi. “Küşümlenme” sözcüğünü severim.
Sanırım o sözcüğü sevgili şair dostumuz Oğuz Tümbaş’ın tatlı dilinden işittikçe daha bir sevdim. Sonunda da yaptı yapacağını şair. Dördüncü kitabına ad olarak seçti bu sözcüğü:
Küşüm Çınlaması…
Bir yerde küşümlenmek sözcüğünün karşılığını “kuşkulanmak, kaygılanmak” olarak görünce şaşırdım. Benim Antepçemde karşılığı bu değildi küşümlenmenin. Hemen Ömer Asım Aksoy ustamızın Antep Ağzı kitabına sarılıp karşılığını buldum da rahatladım:
“Rahatsız ederim diye çekinme”ydi asıl karşılığı küşümlenmenin. Böyle güzel bir karşılığı olmasa, onca güzel olabilir miydi hiç küşümlenmek…
Şimdi gelelim şairimin Küşüm Çınlamasına.
Oğuz Tümbaş şairin İzmir imbatından bir şiir çınlamasıyla geldi dördüncü kitap. “Küşüm eski bir kasaba türküsü” dilinde onun.
Kanımca şiir kitapları hakkında sadece şairler yazmalı. Ahmet Günbaş örneğin… Ne çok kıskandım onun Küşüm Çınlaması için arka kapağa yazdıklarını:
“kalabalığım, anı kentim/elini elimde tuttuğum çocuk/Oğuzelim… dizeleriyle doğduğu kenti yurtsamanın merkezine oturtur Oğuz Tümbaş. Düşleri hep Alleben kokuludur ve ‘gelincikler tarihi’ne yazılıdır. Güvercin avlusunda palazlanan çocukluğu hiç inmez ‘Küşümlü Salıncak’tan. Dünyayı ‘şiir öpüşü’yle dolaşır. Geldiği son durakta ne Antep kiliminden ne İzmir mavisinden geçer ne de ‘Akdenizli İncecik Teyze’sinden.”
Keşke ben yazabilmiş olsaydım bunları. O zaman “aha, ben de şair oldum! ” diye göğe yıldızlar asardım herhalde.
*
Akdenizli İncecik teyzeyi ararken bakın kimleri buldum:
“(…) Annemi arasam dünyada bulamam/tanrının kabul gününde sabır eğirir/babam güneşli balkonunda göğün/uduna akort tutturur/sesini arar şarkılar güzeli ablam/içinde eksik notayla/hangi şiirden çıkar bilmem ki abim/Antep’te alır soluğu/bayram yerine gider. (…) ”
Evim Allebene bakar, ben duymam o kokuyu. İzmir’den duyar Oğuz Tümbaş. Düşlerini süsler onunla. Burnum seni ezim ezim ezeyim. Demek ki senin yüzünden şiirde iflah olmayışım.
Gül bahçesinde geziniyorum küşüm çınlamasını okurken. Dikenleri yok güllerin elinize batmaz. Kokusuyla başınız döner:
“gül’le ovmuşum ellerini şarkıların/sınırı yok/kilidi yok gül bahçemin/düş tutsun/güle çalışsın şairleri ülkemin.”
Gökyüzü bahçesi şairin, yıldızlar, çiçekleri, bulutlar çimenleri. Sanırsınız kurmuş da orada şairler meclisini, mercimekli köfte yoğuruyor konuklarına:
“Bütün çiçekler dostumGökte ay komşum/yıldızlarla çene çalan dilim/çimenlere esrik düşüyornoktasını koyamadım/baharatı eksik/biberi eksik/turşusu eksik şiirimin/ama kendini duyumsatıyor.”
Öpsün canımı şiir…
“Bulutu kışkırtayım/çarşıya pazara insin yağmur/cıncık boncuk alsın/çeyiz sandığı sevgilime(…)
Bulutu kışkırtayım/avluya insin yağmur/sinsin utangaç bahar avuçlarıma/aşktan kızarsın yüzüm/sevişmek üstüme kalsın/öpsün canımı şiir”
Ayağıma demir çarıklar geçirsem, vursam kafdağına gitsem altı ay bir güz dönüp baksam bulamamışım böyle berceste bir şiir, böyle berceste bir dize, ah ederim:
“Öpsün canımı şiir”
Küşümlü salıncağı var Şair Oğuz Tümbaş’ın. Küşüm eski bir kasaba türküsüdür dilinde onun. Saklıdır salıncağı. Eksikli çiçeği… Rüzgârındaki hüzünlü ıslık, bulur rengini dudaklarında. Tanımı tamamlanır düşün.
Bilir kanadı kırık serçeleri/yabansımazlar şairin sesini/tanırlar onu parmak uçlarındaki sevgisinden/”heyecan acemi tay olur/ay gecelerinde/küşüm ince saz. “Telaşın taşrasında gülüşen yıldızlar/kır sofrasını açarlar bahara.
“Nasıl çıkartırım kırları ezberimden/söğüdün sulara yazıldığı gelincikler tarihini…/özlediğim kasaba mı/ gelincikler mi/ah o büyük sabırla/pınarın başında bekler annem/serin hüznümü”
Kendimden bir şey katamadım bu yazıma. Onun şiirlerini yazdım sularıma biteviye. Okursanız “Küşüm Çınlaması”nı sizin de yapabileceğiniz bir şey yoktur. Büyülenir kalırsınız Oğuz Tümbaş’ın şiirlerinin arasında.
Oldu olacak haydi onun ağır basan toplumcu yanını yansıtan “Afrika menekşesi” şiirini de paylaşmadan geçmeyeyim bari sizlerle:
“sevinçle bakıyorum renklerine/her sabah/menekşelerin
Suyunu zamanında veriyorum/gülüşü şıkır şıkır/okşuyorum yapraklarını/sesimin sevgi tadıyla
Kırlarla anıyorum adını/rüzgârını uzak iklimlerle/afrika’yı görmedim ama/menekşe coğrafyasından tanıyorum/yoksul fotoğrafını”
İşte böyle hep, bir öncekini aşan şiirleriyle daha nice kitaplara sevgili Oğuz Tümbaş!
Bir avuç Oğuzeli toprağı yollamıştım sana, bir nefes Oğuzeli havası, bir kaç damla da Oğuzeli suyu yollamıştım, aldın mı, güneydoğu rüzgârlarıyla? ..
Fevzi GünençKayıt Tarihi : 27.11.2011 23:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Yaşar Tümbaş
TÜM YORUMLAR (1)