Çingenem Şiiri - Tamay Önal Polat

Tamay Önal Polat
482

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Çingenem

Dün gene köşe başı tezgahının önünden geçtim.
Çingenem yoktu.
Terkedilmiş tezgahın çürümüş tahtaları ortalarından kopup kırılmak üzereydi.
Elim çantamdaki ilaca uzandı. Garip bir hesaplaşmaydı bu…
Yaklaşık bir yıl kadar önce onunla göz temasımın anlamlanışını hiç unutamıyorum.
Yoğun, telaşlı, heyecanlı, dolu dolu geçmiş bir gecenin sabahında işe gitmiş orada epey yorulduktan sonra eve uğramış ve ardından da yürüyüşe çıkmıştım ki öbek öbek papatyaların arasında; demet bağlayan kirli, bakımsız, kırışık, karaya yakın esmer elleri ile yıllardır ışıklı kavşağın köşesinde kımıldanan çingeneye doğru sürükledi beni adımlarım.
Arkada bıraktığım gecenin büyüsüne kapılmışlığımla bir büyük demet papatya aldım.
İlk kez o gece bana en çok sevdiğim çiçeğin hangisi olduğunu sormuştun ve ben “papatyalardan önce papatyayı severdim' demiştim. Sonra da Özal döneminin Semra’lı papatyalarından dem vurmaya başlamış, güllerin kışkırtıcılığı, karanfillerin gizemi ile de gece yarısın nasıl geçtiğini anlamamıştık.
İşte o gecenin ertesinde elbette ki papatyalara yönelmem çok doğaldı…Kocaman papatya demetini alıp kendi dünyama dalarak tezgahtan uzaklaşmak üzere arkamı dönüp bir iki adım atar atmaz “Hanım abla, hanım abla” diye seslenişini duydum çingenenin.
'Parasını eksik mi vardim acaba? ' diye telaşla döndüğümde elinde tuttuğu o kırmızı karanfili göreceğimi elbette ki bilmiyordum.
Kalktı, elimdeki koca demetin tam ortasına kırmızı karanfili koydu ve “Bu benden abla.” dedi
O karanfil aslında ondan değildi. Sanki sendendi. Benim işime geldiği için böyle düşünerek tam o an baktım çingenemin gözlerine. O artık benim çingenemdi…
Nasıl bir ip ucu vermiştim de bu karanfili bana sunmuştu.
Parasını vererek bir karanfil alabilirdim elbete ki ama o zaman gözlerimi dolduracak duygu damlaları oluşmazdı…
Bu olayı sana anlattığımda “benden bahşiş ver” diyişini de hiç unutmadım.
O günden sonra defalarca aynı çingeneden -yani benim çingenemden- değişik çiçekler aldım. Defalarca para ödedim ve defalarca da bahşiş vardim.
Bütün bu alışverişe karşın bu kez öyle zor yerinden kalkarak çiçeği hazırladı ki “Aman be sen de nereden çıktın? ” diyordu sanki. Ya da benim sensizlikten kaynaklanan ruh halim bana bunu böyle düşündürüyordu.,.
“Neyin var? ” dedim.
“Ayaklarım abla, ayaklarım çok ağrıyor. Yağmur, çamur, açık havada çiçek satmak kolay değil”
Ne kadar haklıydı.
“Doktora gitmedin mi? ” diye olabilecek en salak soruyu sordum.
Öyle boş, öyle “Bu ne salaklık? ” dercesine baktı ki, sustum hemen
“İlaç içtin mi? ” diye düzelttim aceleyle sorumu.
“Yok abla ne ilacı içeceğimi bilmem ki” dedi.
“Geçmiş olsun.” diyerek çiçekleri alıp arkamı döndüm
Karşı kaldırımda bir eczane pırıltılı vitrini ile gözüme gözüme batıyordu. Şimdi karşıya kim geçecekti? Geri dönerken nasılsa karşı kaldırımda olacaktım. Bir ağrı kesici alır verirdim.
Dönüşte ilacı aldım ama bu kez de çingene karşı kaldırımda yoktu. Gün iyice kararmış, belli ki çingenem çiçeklerini de satıp gitmişti. Neyse yarın uğrar verirdim.
Yarın unuttum.
Öbür gün de unuttum. Öteki yarınlarda da unuttum tabi ki.

Yalnızdım
Şiirlerime karanfil gerekliydi
Belki nergis veya papatya
Ya da kırmızı bir gonca
Kısacası gene çiçek alasım gelmişti

Çingenenin ilacını da vereyim bari sevinir garip

“Nerede buradaki çiçekçi biliyor musunuz? .”
“O artık gelmiyor hanımefendi.”
“Aa neden? Ne zamandan beri gelmiyor? ”
“Epey oldu yaklaşık bir hafta kadar.”
“Nesi varmış bilen var mı? ”
“Hastaymış ayakları çok ağrıyormuş…”
“Teşekkür ederim”
..
of bee karşı kaldırım…
of be eczane…
of be ben…
of be sensizlik…
of be
of be…

Avucumda ilaç kutusu.
Yutsam mı, atsam mı, kızsam mı? Kime kızsam?
….
Aradan epey zaman geçti
Bu gün o terkedilmiş tezgahın önünden yeniden geçtim
Daha çok çürümüştü tahtalar …
Belki de seni de artık hiç ama hiç göremeyeceğim gibi, senin yerine bana el olan, bakış olan, gönül sunusu sunan Çingene’mi bir daha hiç mi hiç göremeyecektim. Bu artık belliydi.
Ama
Ya …
Ya yeniden…
Belki de yeniden aşka dair…
Yeniden…
En iyisi kullanma tarihi geçecek olsa da çantamdaki bu ağrı kesici kutusunu tüm ağrılarımın umudu olarak okşamaya devem edeyim

Tamay Önal Polat
Kayıt Tarihi : 19.10.2010 23:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Turgay Kab
    Turgay Kab

    İşte sanatçı yüreği ,işte şairin engin gönlü bu, bir küçük karanfilden çıkardığı edebiyat ve sonsuz insan sevgisi...
    Kaleminizle birlikte sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Tamay Önal Polat