deniz kenarına inen çingenelerim
sulara içmeden bakarlar
o sular tuzludur
balıklar içer
yeşil otların içine gömülen çingenelerim
otları yemezler
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
deniz kenarına inen çingenelerim
sulara içmeden bakarlar
o sular tuzludur
balıklar içer
yeşil otların içine gömülen çingenelerim
otları yemezler
o otlar tatsızdır
katırlar yer
çiçekli şalvar seven çingenelerim
çiçeği sevmezler
kalem parmaklı çingenelerim
kalem tutmazlar
falıma bakarlar da
yüzüme bakmazlar
elime bakarlar da
ayağıma bakmazlar
paramı isterler de
beni istemezler
yüzlerini güneşle yıkayan çingene kızlarım
kibarım diye bana gönül vermezler
asaf halet sokakta dolaşırken gömleğinin göğüs cebinde küçük bir vazo ve içinde birkaç canlı çiçek taşırmış anlatılanlara göre..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta